İki gün önce Mevlüt Tezel, ülkede vurulan son leaoparın hikayesini yazmış.
Vahşi hayvanların neslinin de bilinçsiz avcılar yüzünden tükendiğinin altını çizmiş; doğrudur. Ama altı çizilmesi gereken bir konu daha var. Ülkemizde vahşi hayvanları korumaya alıp, besleyip; türün devamı için doğaya salan insanlar mevcut.
Hayatlarını buna adamışlar ama bu işi illegal şekilde yapmak durumundalar çünkü kanunlar, vahşi hayvanların hayvanat bahçelerine teslim edilmesini öngörüyor. Oraya giden hayvanların çoğunun da psikolojisi bozuluyor.
Bizzat tanıdığım birinin anlattıklarını aynen yazayım: "Doğadan koparılmış bir vaşak yavrusunun satıldığını duydum. Kötü insanların eline geçmemesi için aldım. Bir sene besleyip doğada idare edecek duruma gelince saldım. Devlete haber verseydim, hayvanat bahçesine koyacaklardı. Onların yeri kafeslerin ardı değil; dağlar."
ABD'de bu tip yetiştiricilere, devlet desteği veriliyor; nesli tükenmeye yakın hayvanları korumaları için.
Av elbette büyük bir problem ama var olan hayvan sayısını korumak için de vahşi hayatı bilen bu tip insanların önünün açılması gerekir.