Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Sıkıcı Begonvil uyumsuz Yasemen

"Evimin dekorasyonunda sarı, bordo ve yeşil renklere yer verdiğim için bahçemde yeşil tonların ağırlıkta olmasını istedim. Çünkü bahçede çok fazla renk kullanmak benim gözümü yoruyor, sıkılıyorum ve hoşuma gitmiyor. Düz renkler beni hem dinlendiriyor hem de sıkmıyor." 'İstanbul cemiyet hayatının tanınmış simalarından' Feryal Gülman söylemiş bunu. Bu arada Gülman'ı tanımlamak adına yazdığım tırnak içindeki klişe için özür diliyorum. Bir yazarın, bırakınız dandirik bir köşeyi, mani bile yazıyor olsa, klişelerden ve kalıplardan dinlene dinlene kaçması gerektiğini ben de biliyorum. Bunu kullananların okura ne kadar itici geldiğinin de farkındayım. Klişelerle yazı yazmak, bir nevi amatörlük ve beceriksizlik beyanıdır. Ama burada yapacak bir şeyim yoktu işte! Bu kısa yazarlık ahkamını kestikten sonra konuya dönelim.

OT GİBİ YAŞASAM KEŞKE
İnsanın bahçesine Allah'ın çiçeğini ekerken bile evinin eşyalarına uyacak renk tonu seçmesini, koltuğunun renklerine uygun tonlarda tablo seçmeye benzettim ben. O tablolara ve yaratıcısına nasıl ayıp ediliyorsa doğa anaya da aynı ayıp ediliyor gibi geliyor. Hangi çiçeğin rengi insanın gözünü yorar ve sıkıcı gelebilir ki? Bulut bulut açmış begonvil pembesi mi, kıpkırmızı çardak gülleri mi yoksa mavi yasemenler mi? Benim fakirhanenin avuç içi kadar bahçesinde bunların hepsi bir arada dünyanın en güzel tablosunu oluşturmakta. Şimdi gidip hepsinin gönlünü alacağım. Sizden bile sıkılanlar var bu dünyada demek ki! Ah benim sessiz güzellerim, ah benim gerçek dünyamın gerçek sahipleri... Bazen size çok özeniyorum. Sessiz sakin bir köşede, sadece güneş ve suya ihtiyaç duyarak ot gibi yaşamaya yani... Varsın kimseler beğenmesin bizi.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA