Genelde kendimden sıkıldığımda; ben de hıncımı saçlarımdan alırım ama bu kez kıştan çok sıkıldım. Yazı değil ama baharı dört gözle bekleyen kumrular gibiyim... Ben ki, hava kapandıkça içi açılanlardan, bir pagan, bir oturan boğa gibi yağmura tapanlardanım. Ama şu günlerde onu da görecek gözüm yok! Yağmasın yağmur, çakmasın şimşek, esmesin Haydar. Asabım bozuluyor üşüdükçe. Ve bu ara hıncımı fena halde saçlarımdan almak istiyorum. Daha fazla kısaltamayacağım için de uzatayım diyorum. Benim geçen sene bir kaynak denemem olmuştu. Altı ay hevesimi aldıktan sonra da tövbe etmiştim. Ama işte insanoğlu çektiği çileyi çabuk unutur, güzel anılara sımsıkı tutunur.

YİNE Mİ RAPUNZEL OLSAM?
Ben de bugünlerde kaşınıyor, "Yine mi Rapunzel olsam?" diyorum. İlk sahibi hayatta mı, sağ mı bilmediğin birinin saçını kafanda taşımak, garip bir duygu aslında... Dediğim gibi; geçen sene çocukluğumdan beri kafamda kedi tüyü gibi minik bir saç yumağı görmekten sıkılmış ve kendimi az sonra klibi çekilecek bir hatun görüntüsüne büründürmüştüm. Gerçi popoma kadar eklettirdiğim saçlarımı, ben ve rahmetli babacığımdan başka kimseler beğenmemişti. Bir de kardeşim... Meğer ne zormuş uzun saçlı yaşamak. Tamam doğal olmasa da pek bir havalı korna oluyorsun ama pratikte gerçekten bu iş bir işkence. Bir kere uyumak başlı başına bir sorun... Hele benim gibi yatağın sağında uyumaya başlayıp dönüp durmaktan neredeyse yerde uyanan biriyseniz, yandınız... O saçlar gece boyu elinize, kolunuza ve boynunuza dolanıp duruyor. Oranıza buranıza değen saçlar acayip kaşıntı yapıyor. Yıkamaksa, neredeyse tam gün mesaisi istiyor. O bir kamyon saç, yıka yıka bitmiyor. Bir de bunun kremlenmesi, bakımı, taranması, kurutulması var. Bu arada bulduğu her uzun ipimsi maddeyi kemirmekten zevk alan bir kediniz varsa, yandınız. Cacık mesela, gün boyu sinsice arkama geçip, canım lepiska saçlarımı ısırmaya kalkışıyordu şerefsiz.

UZUN SAÇLI KADIN MAKBUL
Ama işte gel gör ki; ne olursa olsun uzun saç, bir kadın için gerçekten çok önemli bir aksesuvar. Erkeklerin de kadında uzun saç takıntısı var malumunuz. Bir araştırmaya göre; (bitmez o araştırmalar bitmeeez) ilk çağ insanlarından bu yana, erkeklerin ve hatta kadınların güzel buldukları kadın tipi, uzun saçlı oluyormuş. Bunun nedeni de; uzun saçın gençliği ve cazibeyi sembolize etmesiymiş. Kadınların daha çok yaşlandıklarında ve doğum yaptıktan sonra kullanım rahatlığı açısından saçlarını kısa kestirmeleri, bilinçli yapmasalar da, bu dönemlerde seks isteğinin azalması olarak görülüyormuş. Bilinçli ya da bilinçsiz, 'libidoları yerlerde' olan kadınların ilk yaptıkları şeyin, saçlarını kısacık kestirmek olduğu söyleniyor yani. Bu durumda uzatmak isteyenler ne oluyor peki? Millet yanlış anlamasın bir de... Aman neyse... En iyisi, az daha sabredip iki tel saçımla ilk cemrenin düşüşünü bekleyim ben de...