Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Nurseli bırak bu işleri!

Alkoliklerin alkolik olduğunu bir tek kendileri bilmez. Kabullenmez demiyorum, gerçekten bilmezler.
Alkolle bir sorun yaşamadıklarına canı gönülden inanırlar çünkü.
Kendini kandırmanın bir adım ötesidir bu. Daha farklı bir reddediş.
Bu konuda rahat rahat ahkam kesebilirim çünkü yakın çevremde örneklerini çok yakından gördüm, görmez olaydım.
Bir alkoliğin fiziksel olarak zararı kendinedir belki ama etrafındaki insanlarda yarattığı maddi, manevi ve psikolojik yıkım çok daha büyüktür.
Hani büyük konuşmayayım ama günün birinde, ne kadar âşık olsam da, beraber olduğum insan alkolik çıkarsa ya da ne bileyim sonradan olursa, asla kahrını çekmem!

ŞAHSEN KALDIRAMAM
O, kendini yavaş yavaş ama keyifle(!) öldürmeye karar verdi diye ben ortaya çıkacak ceremeleri, vallahi de çekmem, billahi de çekmem!
Tamam, tüm alkolikler çok duygusal insanlardır, bu hayatı kolay kolay anlayamadıkları ve kaldıramadıkları için içkinin getireceği 'satayım anasını' boşvermişliğine sığınırlar.
Tamam, çoğu sıra dışı bir zekaya sahiptir, fazla akıldan belki de saçmalarlar ama işte dediğim gibi sevdiklerine yükledikleri acı öyle büyüktür ki, şahsen benim kaldırabileceğim bir durum değildir bu. Allah da göstermesin.
Ve onların içmek için hep çok ama çok önemli sebepleri, hep bir bahaneleri vardır. İşi çok yoğundur. (Bir işi yoktur) Karısı, kocası onu hiç anlamaz. (Onu anlayacak bir karısı, kocası bile yoktur) Parası olsa görün bakın nasıl mutlu olacaktır. (Çok parası vardır ama bu ona mutluluk getirmemiştir) Çok yalnızdır. (Kalabalıktan yorulmuştur) Şan şöhret peşinde koşmuş ama başarısız olmuştur. (Şana şöhrete kavuşmuş ama huzuru ıskalamıştır) Yel eser, yağmur yağar, kıldır, tüydür, yündür...
Bahaneleri ve gerekçeleri bitmez.
Birini halletsen, yerine dertlenecek, kafayı takacak yeni bir sorun illa ki bulurlar.
İşte Nurseli İdiz de alkolle kurduğu kopmaz bağın gerekçesini geçenlerde bizlere açıkladı. Onun da bahanesi; lityum eksikliği!
Bu öyle bir hastalıkmış ki, içmezsen hayata tahammül edemezmişsin, delirmek işten bile değilmiş vs...

BİRAZ GÜLÜNÇ OLUYOR
Günlerdir çıkıp derdini anlatıyor, "Ben alkolik değilim, lityumum eksik" diyor.
Hani kusura bakmasın ama biraz gülünç oluyor!
Oysa çıksaydı ve "Size ne kardeşim; keyif benim, dert benim, canım ister içerim, canım ister içmem. Ve evet, ben bir alkoliğim, belki bu da bir hastalık. Ama bunu eleştirmek, yargılamak, ayıplamaksa daha büyük rahatsızlık. Size mi düştü? Herkes baksın kendi dalgasına. Hadi şimdi dağılın, gözüm görmesin hiçbirinizi" deseydi, kendisine saygımız da sevgimiz de büyük olurdu.
İnsan yeteneklerine, iyi yönlerine nasıl sahip çıkıyorsa; hatalarına, seker taraflarına da aynı şekilde sahip çıkmalı.
Bu dünyada her şey insanlar için. Bu basit tespit atlanmamalı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA