Buse Terim hazırladığı blog'ta ünlü isimlerin gardıroplarının, giysi odalarının fotoğraflarını yayınlıyormuş. Geçenlerde Hadise'den de böyle bir istekte bulunmuş, Hadise de dolabının çok özel olduğunu ve fotoğraflarının yayınlanmasını istemediğini söyleyip Terim'in ricasını geri çevirmiş.
Ne var bunda? İnsan her isteyene; evinin kapısını, dahası özel giysi dolabını açmak, göstermek zorunda mı?
Bazısı bundan hiç rahatsız olmaz, hatta hoşuna gider; kimi de "Bu benim özelim, bana kalsın" der, konu kapanır.

"SONRADAN GÖRME"
Fakat özellikle sosyal medyada öyle kör cahil bir güruh var ki; onlar takip ettikleri, destekledikleri ünlülere yalakalık yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar.
Hadise ve Buse Terim arasındaki bu diyalogta da taraflar mevzuyu iki medeni insan gibi, yani olması gerektiği gibi kapatmışken; o kıt akıllı cahil topluluk açmış ağzını yummuş gözünü...
Terim'e yazdıkları destek mesajlarında, Hadise için demediklerini bırakmamışlar:
"Sonradan görme!"
"Çok mu özelmiş; magazin basınına gösterirken güzel oluyor ama..."
"Özel? Ne varmış dolabında da o kadar özel oluyor? Böyle burnu havada insanlardan nefret ediyorum!"
"Boşver, sen daha özelsin, o kaybetti!"
"Özel bir stili olmadığı için sunamamıştır, üzülme."
" Türkiye'nin fazla şişirilmişlerinden. Ses desen yok, tip desen yok. Kayıp değil."
Ben bu ünlü yalakalarını hiç ciddiye almıyorum. Mesela bazen onların toz kondurmadığı bir isim hakkında eleştiri yazısı yazdığımda; başlıyorlar salyalarını akıta akıta saçmalamaya.
İşte öyle zamanlarda bu ezikleri zerre kadar kaale almadığım gibi, kendilerine anladıkları dilden aynen cevap veriyorum. Aptalların ve cahillerin yarattığı haksızlığa hiç tahammülüm yok çünkü!