Bu arada "Sen Bülent Ersoy'dan nefret ettiğin için kürkü bahane etmişsin, o yazıyı döşenmişsin" diyenlere de şöyle söyleyeyim:
O yazıda kendisinin adı geçmiyordu ama madem konuyu siz açtınız; evet, Ersoy'u çok itici buluyorum.
Görmeye de, sesini dinlemeye de tahammülüm yok.

ALAKASI YOK!
Bana göre şarkı söylemiyor; avazı çıktığı kadar bağırıyor. Ciğerlerini söküyor.
Bazıları nasıl bayıla bayıla dinliyorsa; bu sesin, benim kulağımı tırmalama hakkı da var.
Neden şunu kabul edemiyorsunuz; herkes herkesi sevmek, beğenmek zorunda değil ve birini sevmediğini söylemek de suç, hakaret değil!
Bülent Ersoy hakkında her eleştiri yazısı yazdığımda da; bunun, trans olmasıyla falan alakası olmuyor.
Kaba sabalığını sevmiyorum.
Yediği dondurmayı, içtiği suyun pet şişesini gazetecilerin gözü önünde arabanın camından sokağa fırlatmasını son derece 'hırtca' buluyorum.
Önüne gelen herkesi azarlaması, Ali kıran baş kesen tavırları, kendisini yedi kat yukarıda görmesi de beni çok rahatsız ediyor.
Yani önemli olan; karakteri, kişiliği, tavırları... Bunu hangi cinsel kimlik içinde yaptığı değil.
Bazıları da bana bayılmasın, ne var bunda?
Esnek olun biraz, esnek. Seveniniz de olacak, sevmeyeniniz de... Kabul edin şunu!