Eskiden pazar sabahları kovboy filmi izleme zamanıydı, şimdi yerine geldi magazin programları.
Dün de her pazar olduğu gibi bir yandan uyanmaya, güne başlamaya çalışırken; evin içinde 'az sonra'lı magazin haberleri çın çın çınlıyordu.
Biz de Türkiye'de kaliteli magazin yapılamayacağını bir kez daha anlamış oluyorduk.
O soruların abuk sabukluğu, hiçbir zeka belirtisi olmayan yorumlar nedir öyle?
Hiç mi değişmez bu sakillik, kalitesizlik?
Dünyadan bihaber, mikrofon uzatılan kişi konuşsun da, nasıl konuşursa konuşsun diye saçmalayan muhabir arkadaşlar, onlarla bire bir uyumlu dış ses yorumları...

YANAKLARIM KIZARDI
Neyse; dün de genel olarak konu, geçtiğimiz 14 Şubat Sevgililer Günü idi.
Her ünlüye mikrofon uzatılmış ve sorulmuş: "Efendim, Sevgililer Günü'nde sevgilinize ne aldınız? Nasıl kutladınız?"
Abartanlar, o günü önemsemeyenler, önemsememesiyle ayrıca gurur duyanlar vs...
Bu arada bir kadının, herkesin içinde alacağı en acıklı cevaplardan birini ise evli Ali Ağaoğlu'nun sevgilisi duymuş oldu.
Ali Ağaoğlu "Sevgilinize ne aldınız?" sorusuna gayet kendinden emin "Hiiiç!
Benden daha iyi hediye mi olur? Na kendisine sor!" demek suretiyle, ekran karşısında bir kadın olarak benim yanaklarımı kızarttı.
Zaten sevgilinin yüzü de bir anda çarşamba pazarı gibi oldu. "Sabah kırmızı güllerim geldi. Gerçi senede bir kere geliyor o çiçekler ama olsun" falan diyerek mevzuyu güzelce sıvadı.

SEBEBİ AŞK MI?
Aslında burada Ağaoğlu son derece dürüst davranıyor.
Kendisinin bir hediye paketi olarak görüldüğünün farkında ve bundan da gocunmuyor.
Ama kadın açısından düşünürsek; durum vahimden de öte...
Gerçi böyle bir ilişkiyi kendine layık gördüysen, sonuçlarına da katlanacaksın demektir. Adam hem evli, hem baban yaşında...
Eh şu da bir gerçek; Brad Pitt de değil hani...
Efendim?
Bu birlikteliğin tek sebebi aşk mı?
Hı hı, evet. Aşk; tam da bu sizin yaşadığınız gibi bir şey zaten!