Bu arada reklamın yayınlandığı gün ve bir gün öncesi telefonum durmaksızın TTNET müşteri hizmetlerince çaldırıldı. Açmıyorum, yine çalıyor. Açıyorum; bu kez bir kadın o kadar hızlı konuşuyor ki, dediklerinden hiçbir şey anlaşılmıyor.
Ne dediğini zar zor anlıyorum ama bu kez duyduklarımı anlamsız buluyorum çünkü şöyle diyor motora bağlamış ses: "Sizinle ilgili bilgilere ulaşılamıyor, ulaşılınca haber verilecek!" "Ne?" diyorum, "Ne bilgisi, sizi arayıp 'Gözünüzü seveyim, benim şu bilgilerime ulaşın' diyen mi oldu?"
Durumu anlamaya çalışıyorum ama dünyanın en kaba saba ve asabi müşteri temsilcisi tarafından bir güzel tersleniyorum.
Sonra ertesi gün yine zırıl zırıl 4441444'den aranıyorum. Yine anormal hızlı konuşmasından dolayı farklı bir dil konuştuğunu düşündüren bir kadın, bu kez bir kampanyadan söz ediyor sanırım. Sanırım diyorum çünkü yine dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum. O kadar süratli ki; görevlinin çenesine, benim östaki borumun yetişmesi mümkün değil.
Neyse, "Ne dediğinizi anlamadım ama hiçbir kampanyayla ilgilenmiyorum" deyip telefonu kapatıyorum.
Bir saat sonra 4441444'den hoopp bir telefon daha. Yine kaba saba bir kadın, beni bildiğin azarlıyor.

PAVARO TTI'Yİ BAĞIRTSAN ...
Tüm bunların üzerine eve gidip de Göçer'in insana korkudan kanını donduran sesleri çıkardığı reklamı görünce; bu servis sağlayıcıdan hizmet almama rağmen markadan iyice soğuyorum.
Benden söz konusu şirkete ve call center kullanan firmalara öneri; öyle 'ses getirecek' reklamlar hazırlamakla uğraşmak yerine; müşteri hizmetlerine yaptıkları işten nefret etmeyen, canından bezmemiş, müşteriye öfke kusmayan elemanlar yetiştirsinler. Bundan daha büyük tanıtım olamaz.
Yoksa sen reklamında Ferhat'ı değil, mezarından çıkarıp Pavarotti'yi bağırt; call center'ın müşteriye ayar veren öfkeli şirinlerle dolu olduktan sonra neye yarar?