Dün yazmıştım; artık boşanma haberlerine hiç tepki vermiyoruz, süren evlilikler daha şaşırtıcı oluyor diye...
Her geçen gün ayrılık haberleri geliyor ve ben bunların hiç birine şaşırmıyorum.
Boşanmak artık; sıcak gelince eve geri dönüp üstünü değiştirmek kadar kolay.
Sıcak demişken; evlilik konusunda hiç de sıcak fikirlerimin olmadığını biliyorsunuz.
Çok büyük konuşuyorum ama ölsem de bir daha evlenmem artık.
Hiç sevmedim ben o kurumu... 'Biz' olmak pek bana göre değil. Takım oyuncusu değilim sanırım ben.
Bir ilişki yaşasam bile, ki şu anda zaten öyle bir durumum var; yine de evim sadece benim evim, kararlarım sadece benim kararlarım, hayatım sadece benim hayatım olursa mutlu oluyorum.
Sevgilimde ise durum tam tersi... Ona kalsa; birbirimize zamkla yapışacağız, hatta nefes borularımızı bile birbirine ekletip havayı beraber soluyacağız.

EVDE TEK BAŞINA...
Birbirimizi bu konuda anlamayı, bir onun dediği, bir benim istediğim gibi yaşamayı zor da olsa başardık gibi...
Üç gün 24 saati dip dibe geçiriyorsak, sonraki iki günü ben dilediğim gibi yaşıyorum.
Zannetmeyin ki benim bu tek başıma kalmalarım; gece gündüz âlemlere akmak, coşmak anlamına geliyor. Bazen onu da yapıyorum; paşa gönlüme göre...
Ve öyle gecelerin sonunda sevgilimi çok özlemiş olarak koşa koşa dönüyorum eve... Normalde öyle özlem mözlem duyguları gelişmiş romantik bir insan da değilimdir hani...
İşte dedim ya; özgürlük duygusu beni her türlü ayakta tutuyor, yaşama bağlıyor diye...
Ama beni asıl mutlu eden; evde tek başıma, canımın istediği gibi yayılmak, istediğim işle oyalanmak ve bazen öylece susmak, susmak...
Ya da arkadaşlarımla toplanıp anlamsız konular üzerine makara çevirmek, birkaç saatliğine kaygısız, dertsiz, tasasız taklidi yapmak...
Ben bu dünyaya numunelik olarak gelmediğime göre; birçoğunuz da aslında benim gibi düşünüyor, böyle hissediyorsunuz.

AŞIK OLUP EVLENİN
Gel gör ki 'Bu dünyada herkes evlenmek ve çoğalmak zorunda' kuralı beynimize öyle bir işlemiş ki; kendimizi tartmadan, tanımadan gidip apar topar belediyeye başvuruyoruz, başlarımızı göğe erdirmeye çalışıyoruz.
Fakat olmayınca da olmuyor.
Evlilik haberleri benim için nasıl hiçbir şey ifade etmiyorsa, şu boşanma haberlerine de bir o kadar üzülüyorum aslında.
Her ayrılık zordur.
Can yakar, insanı yerden yere çarpar.
Bunun hazırlığı falan da yoktur.
O yüzden diyorum ki; ne olur sadece evlenmiş olmak için evlenmeyin. Çok ama çok aşık olun, sonra gidip nikah masasına oturun.

Yoksa başka türlü hiç çekilmez o kurum.