Bu konuda yazılan yazıldı, söylenen söylendi ama bana anca sıra geldi. Bir-iki laf etmeden geçemeyeceğim.
Münevver Karabulut cinayeti; hâlâ aklıma geldikçe tüylerimi ürpertir, içimi acıtır.
Hem olayın kendisi, hem de cinayetten sonra yaşananlar gerçekten akıl alır gibi değildi.
Tam konu unutulmasa da suçlular cezasını aldı (ki asla yeterli cezalar değildi), sular duruldu derken ailenin avukatı dayanamadı yine kameraların önüne atladı.
Bu genç arkadaş olayın başından beri ekrana çıkmayı, gazetelerde bizzat yer almayı fazla seviyormuş gibi bir his yaratıyor bende.

RUHUNU RAHAT BIRAKIN
Yalnız bu kez ne yapmak istediğini gerçekten anlayamadık.
Kızcağızın olay sırasında giydiği kanlı elbiselerini ve çizmelerini almış, bir çuval içinde gazetecilere gösteriyor.
Amaç ne belli değil.
Bir de özetle diyor ki: "Bu son derece hunharca ve vahşice işlenmiş bir cinayet. Dolayısıyla bu giysileri, aile ile yaptığımız fikir alışverişinde kendilerine teslim etmeme noktasında görüş birliğine vardık. Böylesinin daha sağlıklı ve makul olabileceği kanaatindeyiz."
Evet, gerçekten o giysileri aileye teslim etmeyip kameralara göstermek çok makul bir hareket olmuş!
Şu Münevver'in ruhunu bir rahat bıraksalar artık.
Çekeceğini bu dünyada çekti zaten garibim.