Bu haberin bir de 'Yan masada konuşulanlara tesadüfen kulak misafiri olup yazmak gazetecilik midir, değil midir?' kısmı var.
Bal gibi de gazeteciliktir!
Özel arkadaşlıklar içinde, özel olarak anlatılanların ya da şahit olunanların 'Ben gazeteciyim kardeşim, benden dost olmaz. Bana ne, anlatmasaydınız ya da gözümün önünde bu işleri yapmasaydınız' deyip manşetlere taşınması ne kadar ayıpsa; bir mekanda tesadüfen kulak misafiri olunanların aktarılması da o kadar normal.
Yani Esin Övet'in yerinde ben olsam, ben de yazardım.
Haber ayağıma gelmiş, kucağıma düşmüş...
Kaçırmazdım.