Aç parantez 'Seviye Belirleme Sınavı'. İlkokul 6, 7 ve 8. sınıflardaki öğrenciler yıl sonunda giriyorlar ya... Üç sene boyunca sınavdan aldıkları puanların ağırlıklı ortalamalarına göre, çocuk, seçtiği liselerden birini tutturmaya çalışıyor ya. O! Şimdi bu SBS'yi anladık, bir de SBS anneleri var. Ben kendilerine 'Seviye Belirleyen Sinir Anneler' diyorum. Ya da 'Sarma Bana Sararım Sana Anneler'... Bu anneler ta benim zamanımdan beri çocukların ömürlerini yediler. Hele bir de yanlarına anneanne ya da babaanneyi de kattılar mı, çocuk çekirdekten bitti demektir.

BAŞKA GÜNDEMİ YOK!
Daha çocuğun emeklemesinden başlar takıntıları... En iyi onun çocuğu olmalıdır. Bak komşunun kızı daha erken yürümeye başlamıştır. Bu annelerin en iyi gözlemlenebileceği yerler çocuk doğum günleri, çiftli akşam yemekleri ya da beş çaylarıdır. Kadın çocuğu karnından çıkardığı andan itibaren çocuğa kurulmuştur. Başka gündemi yoktur! Diyelim doğum günündeler. Anneler grup kurmuş çocukların eğlenmesini izliyorlar. SBS Annesi konuşur: "Sizinki okumaya başladı mı?" Sana ne? Yoook! Onunki okuyor ya, çaktı sizinkine. Çocuğun yaşı ilerler... SBS annesi soracaktır: "Siz kursa gidiyor musunuz?" Biz mi? "Valla siz anne, baba ve çocuk el ele verip, kursa gidiyorsanız bilemeyeceğiz de, biz değil, kızımız gidiyor." Aaa! Çok pardon tabii ki biz! Çocuk iyi okula gitti mi, bu bizim başarımız, çocuğumuz sınıf birincisi oldu mu bu bizim birinciliğimiz!

SBS ANNESİ KİMDİR?
Ya çocuk? Çocuk tüm bu birincilikleri, başarıları, müthiş notları, takdirleri istiyor mu acaba? Boş versene, SBS annesi rekabette, çocuğun ne haddine... Bakın dün Habertürk PAZAR'da yazmışlar SBS Annelerini. Oğlunu SBS'ye hazırlayan bir kadın gururla tarifliyor: SBS Annesi kimdir?
İlköğretimde okuyan çocukları vardır.
Genelde ev kadını ya da emeklidir. (Eh çocuğa saracak ya ajandası boş olmalı)
Tüm programlarını çocuğa göre yapar. (Çocuğa göre mi? Çocuk anneye göre ayarlanır canım.)
Hafta içi asla misafir kabul etmez. (Misafir zaten o eve gelmez ki!)
Zihni açan yemekler ve doğal beslenme konusunda uzmandır. (Allah'ım çocuğun hayat zevki de bitti desenize...)
Asitli yiyecekleri ve donmuş gıdaları eve sokmaz. (Muzaffer Kuşhan kesildi başımıza...)
En iyi testleri hangi yayınların hazırladığını bilir. (Burası SBS buradan çıkış yok!)
En iyi okulları duraksamadan sayar, bu okulların başarı yüzdelerini verir, ÖSS skorları ve SBS sonuçları hakkında bilgi sahibidir. (Ay kadın kafayı yedi.)
Kaç netle hangi okulun kazanılacağını 'şıp' diye hesap eder.
Puan hesaplamasını kafadan yapabilir. (E, SBS'ye kendi girsin!)
Müfredatı ve yapılan değişiklikleri okuldaki öğretmenlerden bile iyi bilir. (Hocam saygıyla eğiliyoruz...)

ÇOCUK DEĞİL, MALZEME
Çocuğun şoförüdür. Onun serviste yorulmasına vakit kaybetmesine izin vermez. (Biri sevabına şu çocuğu kurtarsın. AKUT yetişşş!) Ve haberin manşeti şu, SBS annesi söylemiş: "Elimdeki güzel bir malzeme, bunu işlemek hoşuma gidiyor." Vay anasını. Çocuk dediğin ne ki? Malzeme. Onun en güzel yaşlarının, onun çocukluğunun, insanlığının ne önemi var ki? Bir de uyarıyor SBS Anne "Benim yaptıklarımı yapmayanların çocukları başarısız oldu." Sen bi'tanesin! Ben de derim ki; ne okullarda, ne birincilikler kapıvermiş insanlar gördük, ucundan bile yaşayamadılar, kendileriyle barışamadılar. Ne ilkokul mezunları, ne sınıfın en tembelleri, ne zorla üniversite bitirenleri, ne okuldan atılanları gördük. Herkese önlerinde ceket iliklettiler, ayakta alkışlandılar, tarzlarıyla insanları peşinden sürüklediler. Sen boşa yorulma SBS Anne, okul tabii ki önemli ama çocuğun ruh sağlığı, çocuğun içinde çıkmayı bekleyen cevher daha önemli... İyi eğitilmiş atlar yetiştirmek kolay, 'Mutlu olmayı becerebilen çocuk yetiştirebiliyor musun?' sor kendine be SBS Anne.