Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Nedir bu işin sırrı usta?

Ahmet Hakan, "Doğum günü için bir Hıncal Uluç saptaması: Kim ne derse desin Hıncal Uluç çaptan düşmüyor" diye yazmış... Çok küçük bir not ama önemli bir tespit! Yanılmıyorsam Hıncal Uluç, 1967 yılından beri basın camiasının içinde. Gazetecilik serüveni de, Yankı ve Cumhuriyet'te başlayan köşe yazarlık kariyeri de bence baştan aşağı akademik anlamda incelenmeli (belki de incelendi, bilmiyorum), iletişim fakültelerinde ders olarak ele alınmalı... Çünkü Hıncal Uluç hep gündemde! Yıllardır haftanın altı günü yazıp, her hafta en az iki-üç yazısıyla gündem belirlemek nasıl bir şey acaba? Nedir bu işin sırrı? Yok, bu bir 'Hıncal Abi'ye övgü yazısı' değil, benim ne haddime! Ben sadece genç bir meslektaşı olarak sesli düşünüyorum, bu başarının sırrını merak ediyorum.

MUTLAKA ARAŞTIRILMALI
"Herkesin düşündüğünün tersini yazmak" desem değil... Belki de mesele kimsenin görmediği ayrıntıları yakalamak. Fakat bu da öğrenilecek bir yetenek değil, doğuştan olması lazım. Hıncal Uluç, 'polemik yazarlığı'nın da en büyük ustalarından biri. Yeteneklerini yadsımıyorum ama bugün basında bazı önemli yazarlar, tanınırlılığını Uluç ile girdikleri polemiklere borçlu! Daha da ilginci... Uluç'un Brütüs'leri de çok iyi yerlerde! Peki, bu işin sırrı çok geniş bir yelpaze de yazmak olabilir mi? Sanmıyorum. Yeri gelince uzmanı olmadığınız bir konuda uzmanlarından daha tutkulu yazmanız gerekiyor. Mesela sinema... Bugün bir SİYAD yazarının değil, Uluç'un yazdıkları çok konuşulur. Yakın dostum olan sinema dağıtımcılarından biliyorum, hep "Hıncal iyi yazarsa çok izlenir" derler. Sporda da aynı durum söz konusu. Polemikleri hep o belirliyor! Bir bakıyorsunuz spor sayfalarında adı geçmeyen, atletizmden bir konu Uluç sayesinde gündem maddesi oluveriyor. Ülke meselelerini yazdığında ise çok okunmakla kalmıyor, bir şeyleri değiştiriyor. (Bu çok önemli!) Belki de Uluç zor olanı tercih ediyor, hep tartışılır olmayı, tepki çekmeyi göze alıyor. Seveni de çok, sevmeyeni de ama illa ki okunuyor. Halbuki Türkiye'de büyük yazar olmanın kolay yolları da var. Bugün 'büyük yazar' denince akla gelen birçok 'sözde büyük yazar' var. Bunlar genelde sadece siyaset yazıyorlar ama çerçeveleri belli, Cumhuriyet tarihinden bile eski konularda, hep aynı fikir beyanlarında bulunuyorlar. Türkiye'de belli bir grubun ruhunu istikrarlı bir şekilde okşamak bile büyük yazar olmak için yeterli. Başta da belirttiğim gibi; bu kadar farklı konularda yazıp, konunun uzmanlarından bile çok okunuyor olmak büyük bir başarı. Bu şaşırtıcı durum, mutlaka akademik platformlarda araştırılmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA