Sanatçılar için toplumu ilgilendiren bir konuda misyon sahibi olmak, sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa hareket etmek vs artık günümüzde en etkili PR (tanıtım) yöntemlerinden biri... Sadece sanatçılar değil; büyük küçük birçok marka bu taktikle sahaya çıkıyor. Bu PR, yani halkla ilişkiler stratejisini başarıya ulaştıran en büyük etken ise samimiyet duygusu... Ne kadar samimiysen, PR'ın o kadar etkili olur! Tabii her işte olduğu gibi PR'da da aldatmacalar var... Yeri geldiğinde milyonlarca insan büyük yalanlarla uyutuluyor. Örneğin, öyle reklamlar izliyoruz ki; tüm üretim aşamasında doğayı katleden otomobil ya da plastik ambalajları 200 yılda ortadan kalkan meşrubat markaları bir anda doğa dostu oluveriyorlar.

SAMİMİYETİNE GÖLGE DÜŞTÜ
Tarkan'ı da doğa dostu biliyoruz... Onun çevreci olması senden, benden daha önemli! Çünkü Tarkan, Türkiye'nin en popüler sanatçılarından. Tek bir sözüyle, milyonların dikkatini çekebiliyor. Allianoi Antik Kenti, Hasankeyf ve HES'lerle ilgili üstlendiği misyon büyük ilgi gördü. Öte yandan aynı Tarkan, Ömerli'deki evinin arazisindeki ağaçları kestirdi! Bu durum köylülerin bile tepkisini çekince; muhabirler soluğu Tarkan'ın evinde aldı. Bir de baktılar ki, Tarkan'ın evinden gelen atık su borusu da Riva deresine dökülüyor... Şimdi aklıma ilk gelen soru; Tarkan'ın, "Devir değişti, aşk-meşkle haber olunmuyor. Karma mavra felsefesi de hikaye. Bari çevreci takılalım, misyon sahibi olalım" diye düşünüp düşünmediği... Çünkü Tarkan 'bir anda' çevre dostu oldu! Kariyerinin en parlak yıllarında, hiç bu tarz toplumsal görevler üstlenmedi. Ben hâlâ doğa için mücadele eden Tarkan'ın samimi olduğuna inanmak istiyorum. Lakin, ağaçları kestirmesi, atık suyunu Riva'ya döktürmesi Tarkan'ın samimiyetine gölge düşürdü. Tarkan mutlaka bu konuda bir açıklama yapmalı.