Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Türk adaleti utansın

İstanbul'da 14 ay önce, üç liseli gencin canını alan tramvay kazasıyla ilgili şikayet eden kimse kalmamış...
Kazada can veren Deniz Tekin ve Buket Bulut'un ailelerinin ardından, İrem Dinçsoy'un babası Zafer Dinçsoy da İstanbul Ulaşım A.Ş.'nin ailelere ödediği 50'şer bin dolar tazminatı kabul edip şikayetinden vazgeçmiş.
Allah kimseyi böyle bir tercihte bulunmak zorunda bırakmasın.
Durun, hemen "Bu nasıl baba!" demeyin. Türk Adalet Sistemi'ne duyulan inançsızlık, bu olayda da başrolde. Zafer Bey, diğer ailelerin aksine, eğer kazada bir kusur varsa, hatayı yapan kişinin ceza alması için sonuna kadar direnmiş.

DAVA 8 SENEDİR BİTMEDİ!
Hürriyet'ten Berna Çepni'ye bakın neler demiş: "Kızımla aynı kaderi paylaşan, kardeşimin davası 8 yıldır bitmedi. Kızımın davası da bu kadar sürerse dayanamam.
Her duruşmada acım tazeleniyor. Bu nedenle tazminatı alıp, ölen kızımızın adına hayır işlerinde kullanmayı uygun bulduk."
Kardeşinin ölümünün üzerine kızını da trafik kazasında kaybetmek...
8 yıldır bitmeyen bir davanın üstüne bir 8-10 yıl daha mahkeme koridorlarında sürünmek...
Zafer Bey de haklı. Kader değil, Türk adaleti utansın.
Bu olayda asıl kafamı kurcalayan şey ise; bu tür ölümlü kazalarda kişi ya da kurumların acılı insanlara tazminat parası önermesi... "Ölenle ölünmez, daha fazla acı çekmeyin! Alın şu parayı davadan vazgeçin" benzeri açıklamaların yapılması...

ADALET TEŞVİK EDİLMELİ
Haydi bireyleri geçelim, İstanbul Ulaşım A.Ş. gibi önemli bir kurumun, kendi çalışanını kollamak yerine, adaletin yerini bulmasını teşvik etmesi gerekmez miydi?
Acılı insanları parayla ikna etmek bence yanlış. Bu tarz teklifler, vicdanlarda daha büyük hasarlara neden oluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA