Şike soruşturmasında adı ortaya çıkmadan önce de Aziz Yıldırım'ı eleştirenlerden biriydim ama soruşturmada en ağır iddialar medyaya yansırken hep "Suçlu olduğu kanıtlanana kadar herkes masumdur" dedim.
Sivasspor-Fenerbahçe maçına dair şüphelerimi dile getirdim ama Futbol Federasyonu'nu baskı altına almaya çalışanları da eleştirdim.
Futbol Federasyonu'nun saçma kararlarına da, Aziz Yıldırım için yasa değiştirilmesine de isyan ettim.

ŞİKEDE KUTUPLAŞMA
Trabzonlu ve Fenerbahçeli okuyucularımdan övgü de aldım, küfür de yedim! Benim istediğim de buydu zaten, hep ortada durabilmek.
Ne yazık ki, tek bir doğru yok!
Daha da kötüsü iki büyük kutuplaşma var. Her iki grup da; yargıyı, kamuoyunu, basını etkilemek için var güçleriyle savaşıyor.
Bu öyle bir savaş ki; artık yargının vereceği karara bile inanmayanlar çıkacak. En kötüsü de bu!
Niye mi yazıyorum tüm bunları?
Tek derdim; gerçeği aradığımın bilinmesi... Her neyse, bugün de şüphe duygusuyla hareket edelim.
Çünkü şüphe duydukça, gerçeğe daha çok yaklaşılıyor.
Şike soruşturmasında önemli bir detay atlanıyor. Oysa sorulması gereken soru çok basit: Şike yaptığı iddia edilenler neden bahis oynamadı?
Bu yazıyı yazmak için bahis konusuyla ilgili bir gelişme olur diye bir ay bekledim ama olmadı.
10 Kasım'da Taraf gazetesinde Türkiye'nin bahis konusunda sayılı uzmanlardan biri olan Juan Kaan ile yapılan röportaj yayınlandı.
Bakın neler diyor: "Fenerbahçe şampiyon oldu' sürecinde 'şike vardı' diyecek olursak, tüm bahsedilen maçlarda da oyuncu, antrenör, başkan, yönetici, aracı gibi onlarca kişinin bilgisi dahilinde olması gerekir bunların... İyi güzel de, o zaman o maçlarda nasıl oldu da bu insanlar, onların çevresindeki insanlar bahis yapmadılar?
Neden bu kolay parayı almadılar?
Enteresan geliyor bana.
Bu bahsedilen maçların hepsini izledim.
Maç öncesi ve sonrasında ben yurt dışındaki oranları da 'saniye saniye' takip ederim. Bahislerimde, oran karşılaştırmasına değer veririm. Çok net söyleyebilirim ki, bu maçların hiçbirisinde anlamsız yüklenmeler yaşanmadı.
Yani bu maçlarda eğer ki bir şeyler varsa arka planda yaşanan, o zaman bunu sağlayanlar başta olmak üzere, bu çok kolay hazır parayı almak için tek kuruş bahis yapmadı.
Çok ilginç değil mi?"

PARA PARA PARA...
Evet, fazlasıyla ilginç!
Ne demiş Napolyon? "Para, para, para..." Para için neler yapılmıyor ki? Şike de aslında para kazanmak için yapılmıyor mu? Elde edilen şampiyonluğun birçok alanda muazzam bir para getirisi var.
Madem maçlar ayarlandı, çok kolay yoldan para da kazanabilirlerdi, öyle değil mi?
Yoksa ortada öyle kusursuz bir organizasyon var ki; 50-60 kişi tek bir ülkü uğruna, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu için şike yaptılar. O kadar mafyatik tip arasında kimse davadan dönmedi mi yani?
Sanmıyorum; kusursuz bir organizasyon olsaydı, daha ilk sorguda birbirlerine düşüp Metris'te kavga etmezlerdi. Bence sadece şikeye teşebbüs var!