Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Beyoğlu'nda kitapçılar can çekişiyor

Bianet'ten Nilay Vardar'ın haberine göre; Galata'daki 93 yıllık kitapçı ve Türkiye'nin ilk müzayede mekanı Librairie de Péra kapanıyor.
Kitapçının ilk sahibi Adolph Plathner, Almanca kitapların ithalat ve satışını yapıyormuş. Librairie de Péra, 1940'da dünyaca ünlü bir Bizans tarihçisi olan Miltiadis Nomidis'e devredilmiş.
Nomidis ölünce kitapçıyı oğlu Constantin ve onun da ölümünden sonra kızı Talya idare etmiş.
İkinci derece tarihi eser niteliğindeki kitapçıda son 30 yıldır kiracı olan Uğur Güracar'a; üç yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, kitapçının bulunduğu binanın kiraya verilip restore edileceği ve çıkması gerektiği bildirmiş.

HER YER KAFE
Güracar, binayı kendisinin restore edebileceğini, kira bedelini de yükseltebileceğini söylemiş ama nafile!
Üç yıllık yargı süreci sona erdi; Güracar, binayı terk edecek. Çünkü bina, Güracar'ın ödediği kiranın belki de 10 katına bir başkasına kiralanacak.
Acaba kime?
Galata turistik bir yer; bir restoran ya da cafe-bar işletmecisi kiralar orayı. Başka kim verir 10 katı kira!
Kim kiralarsa kiralasın, eğer orası kitapçı olarak devam etmezse; bir tarihi mekan daha yok olacak!
Güracar'ın Vardar'a anlattığı şu olay her şeyin özeti aslında: "II. Bayezid zamanında yaşamış çok ünlü divan şairi Katipzade Mehmet Refiğ vardır, aynı zamanda hattattır. Edebiyat tarihinde bu şairin bir divanı olduğundan bahsedilir ama kimse görmemiştir. O güne kadar ortaya çıkmamıştı. Bir gün bir koleksiyoncu, şairin kendi el yazısı ile yazdığı divanı getirdi. Çok heyecan vericiydi; bir kıtanın keşfi gibiydi! Milli kütüphane aldı zaten. Özel olarak bunun için çaba sarf ettim. Özel bir koleksiyonda gömülmesini istemedim."
Librairie de Péra'nın yerine açılacak bir kafede, herhalde böyle müthiş bir keşif bir daha gerçekleşmeyecek.
Beyoğlu'ndaki Robinson Crusoe 389 kitapevi de zor günler yaşıyor; 'önce öde sonra al' adıyla bir kitap kampanyası başlatıp okurlardan destek istediler.
Yine Beyoğlu'nda Büyükparmakkapı ve Hasnun Galip sokaklarının köşesindeki bina el değiştirdi. Burada yer alan, Beyoğlu'nun en eski kitapçılarından Pandora ile Kelepir Kitap'ın da geleceği belirsiz. Binanın otele dönüştürüleceği öne sürülüyor.
Beyoğlu'na ruh katan sinemalar, tiyatrolar, tarihi dükkanlar bir bir kapanıyordu, şimdi sıra kitapçılara geldi.
Tamam, serbest piyasa ekonomisinde yaşıyoruz, isteyen istediğine malını kiralar; lakin Beyoğlu baştan aşağı sadece yeme-içme mekanı oldu!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA