Nuri Bilge Ceylan'ın her filmi gösterime girene kadar gizemini korur, öyküsü çok nadir deşifre olur.
Çıkan haberlerde 'Kış Uykusu'nun öyküsünden şöyle bahsediliyor:
"Aydın' emekli bir oyuncudur; aktörlüğü bıraktıktan sonra Orta Anadolu'da kendi halinde küçük bir otelde çalışarak günlerini geçirir.
Hayatında ise iki kadın vardır; kendisine her anlamda uzak ve soğuk olan genç karısı 'Nihal' ve boşanmış olan kız kardeşi 'Necla'.
Kışın bastırması ve kar yağışının artması bu küçük taşrada en çok 'Aydın'ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder..."
Fragmanda dereyi geçmeye çalışırken düşen at, filmin en önemli metaforu gibi duruyor. Fragmanın başında çocuğun arabaya attığı taş, küçük bir olaydan büyük fırtınaların kopacağının sinyalini veriyor. Fragmanda beni en çok etkileyen ise, Haluk Bilginer'in çocuğu affederken elini öptürdüğü sahne. Bilginerin'in o umursamaz bakışına çocuğun nefret dolu bakan gözleri…
NBC, 'Kış Uykusu'nda yine bizleri insan doğasında müthiş bir maceraya çıkaracak galiba.
Bir NBC hayranı olarak fragmanın hızlı temposu, çok konuşmanın yer alması açıkçası benim kafamı karıştırdı, çünkü NBC'nin tarzı değil bunlar.
'Kış Uykusu'nun farklı bir film olacağı kesin. Bekleyip göreceğiz artık…