PKK terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı, Tokat'ın Reşadiye ilçesindeki saldırıyı PKK'nın üstlendiğini açıkladı.
Pazartesi günü teröristlerin kurduğu pusuda uzman çavuş Harun Arslanbey (Adana) ile erler Onur Bozdemir (Adıyaman), Kemal Pide (Ordu), Ferit Demir (Muş), Yakup Mutlu (Muş), Cengiz Sarıbaş (Giresun) ve Fatih Yonca'nın (Hatay) şehit olmuştu.
ŞEHİTLERİMİZ BÖYLE UĞURLANDI
DTP: NEREDEN GELİRSE GELSİN KATILMIYORUZ
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, yaşam hakkına ve şiddete yönelik şeyleri tasvip etmediklerini başından beri söylediklerini ifade ederek, "Nereden gelirse gelsin katılmıyoruz" dedi.
Tokat'ın Reşadiye ilçesindeki terör saldırısını terör örgütü PKK'nın üstlenmesinin ardından DTP milletvekilleri Meclis'te bir araya gelerek değerlendirme yaptı. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "Tabii ki üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Geçmişte yaptığım konuşmanın arkasındayım. Gerçekten yaşam hakkına yönelik, şiddete yönelik şeyleri tasvip etmediğimizi başından beri söyledik" diye konuştu.
Türk, olayın Bingöl'de 33 askerin şehit edildiği olaya benzetildiğinin hatırlatılması üzerine, "Söylediğimiz gibi açık açık nereden gelirse gelsin katılmıyoruz" dedi.
AK PARTİ'Lİ ÇELİK: 'OLAYIN 3 GÜN SONRA ÜSTLENİLMESİ SORU İŞARETLERİ DOĞURUYOR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Tokat'ta 7 askerin şehit edilmesinin 3 gün sonra üstlenilmesinin soru işaretleri doğurduğunu'' belirterek, ''Temenni ederiz ki failler yakalanır, olayın derinlemesine soruşturması yapılır, arka planını daha açık şekilde öğreniriz'' dedi.
Çelik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ''kimden gelirse gelsin ve kime yönelik olursa olsun terörün her çeşidini kınadıklarını ve lanetlediklerini'' vurguladı.
21. yüzyılda terör ve şiddetin, insanların kendini ifade etme biçimi olmaması gerektiğini kaydeden Çelik, ''Terör ve şiddet artık sorun çözme aracı olmamalı'' diye konuştu.
Olayın, üzerinden 3 gün geçtikten sonra üstlenildiğine dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:
''Olayın üzerinden 3 gün geçtikten sonra üstlenmesi soru işaretleri içeriyor. PKK, bugüne kadar bu tür saldırıları hemen üstleniyordu. Ama 3 gün beklenmiş olması bazı soru işaretleri doğuruyor. Temenni ederiz ki failler yakalanır ve işin derinlemesine soruşturması yapılır, arka planının daha açık şekilde öğreniriz. Yapanların kim olduğu elbette önemlidir, ama olayın olması bile kendi başına milletimizi yasa boğmuştur.''
CHP'Lİ ANADOL: 'GİZLİ GÜÇLER YAPTIYSA, KİM YAPTI?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da yaptığı açıklamada, PKK'nın, Tokat'taki saldırıyı üstlendiğini, gerçeğin ortaya çıktığını söyledi. Buna, ''açılıma yönelik bir provokasyon'' diyenlerin, kendilerinin provokasyon yaptığını ifade eden Anadol, bunların içinde Başbakan Yardımcısı ve bakanların olduğunu savundu.
Anadol, saldırının, terör örgütünün değil, bir başka güç tarafından yapıldığını ima ederek propagandasını ülkeye yaydıklarını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ülkeyi yasa boğan hain saldırıyı, 'PKK yapmadı da bu açılıma engel olmak isteyen bir takım gizli güçler yaptı...' Gizli güçler yaptıysa, kim yaptı? Bunu ispat etmek, ortaya çıkarmak Hükümetin görevi değil mi? Ama Hükümetin Başbakan Yardımcısı, Sanayi Bakanı, bunları söyleyebiliyor. Daha da ötesi, bunu Türk ordusunun, Ergenekon'un, ordunun kendi askerlerinin yaptığını ima eden, art niyetli insanların, yazar, çizenlerin, bu söylentiyi yayanların, şimdi ne söyleyeceklerini merak ediyorum.Açılımın geldiği son nokta, PKK'nın bu açıklamasıyla daha da netleşmiş durumda. 'Güzel şeyler olacak' diyen Sayın Cumhurbaşkanı'na da açılım ne alemde diye sormak lazım.''CHP Grup Başkanvekili Anadol, açılımın ülkeyi böldüğünü sözlerine ekledi.
MHP'Lİ VURAL: TAKKE DÜŞMÜŞ, KEL GÖRÜNMÜŞTÜR
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti'li yöneticilerin, bu saldırı karşısında milletin kafasını bulandırdığını iddia etti. Vural, şunları söyledi:
''Öyle bir noktaya gelmiş ki adeta devletin içindeki birtakım şeylerin yapabileceği şeklinde alçak yorumlar yapılmıştır. PKK değil de HPG ya da PKPML olsa ne olur. Netice itibariyle terör, silahı kullanarak netice alınabileceği konusunda cesaretlendirilmiştir, bunu cesaretlendiren de bu açılım tartışmalardır. Takke düşmüş kel görünmüştür. Bugün PKK'yı aklamak isteyen, PKK'nın eylemlerini bile sorgulayıp 'yapmamıştır' diyebilecek kadar onu koruyabilen bir Başbakan, Başbakan Yardımcısı... Türkiye'nin en büyük handikabı da budur.
PKK'yı siyasallaştırmak; PKK'ya af getirmek üzere hazırlanmış bir oyundur, bu açılım. Doğrudan kan üzerinden siyaset üretip, şehitlerimiz üzerinden adeta bu açılımı kabul ettirmeye yönelik bir psikolojik savaşla karşı karşıyayız. Açılımla ilgili hususun amacı ve hedefi bölücülüğün siyasallaştırılmasıdır. Kan üzerinden siyaset yaparsanız, kan üzerinden pazarlık ederseniz, kan dökenleri cesaretlendirirsiniz, meşru hale dönüştürürsünüz.''