Erdoğan'ın en zor ziyareti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grizu patlaması sonucu 30 işçinin mahsur kaldığı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü'ne bağlı Gelik İşletme Müdürlüğü'ne geldi. Helikopterle Kilimli beldesindeki stadyuma inen Başbakan Erdoğan'ın, buradan Gelik İşletme Müdürlüğü'ne geçerek yetkililerden bilgi aldı.

OCAĞIN ÖNÜNDE GERGİNLİK

Başbakan Erdoğan'ın, daha sonra patlamanın meydana geldiği ocağa geldi. Erdoğan, açıklama yapmak için kürsüye hareket ettiği sırada bir kişi protesto gösterisinde bulundu. Protestocu, korumalar ve polis tarafından uzaklaştırıldı. Bunun üzerine konuşma yapmayan Başbakan Erdoğan, Kızılay çadırında bekleyişlerini sürdüren madenci yakınlarının yanına gitti. Erdoğan'la konuşan işçi ailelerinden bazılarının gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.Başbakan Erdoğan, başka bir çadıra geçerken yine protesto yapıldı. Bu sırada bir gerilim yaşandı. Bazı madenci yakınları, gazetecilere saldırdı. Polis, havaya ateş açtı. Olaylar sırasında yaralanan bir kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Başbakan Erdoğan'ın çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.Olayla ilgili olarak iki kişi gözaltına alındı.

"BUGÜN BİRBİRİMİZLE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR"

Ocağın önünde açıklamalarda Başbakan Erdoğan, grizu patlaması sonucu yaşanan göçük nedeniyle, işçilerin mahsur kaldığı Karadon maden ocağında bulunan işçilerin yakınlarının sıkıntıları olduğunu belirterek, ''Lütfen tahriklere de gelmeyin, bakın az önce bir tanesi kalktı hakaretler yaptı, çok edepsizce küfür de etti. Ve araştırdık ki buranın insanı değil bir başka yerden, Ankara'dan gelen birisi ve emniyet teşkilatı bütün tespiti yaptı, çıkardı ve işi gücü bu tür provokatörlük yapmak'' dedi.

Erdoğan, Zonguldak Karadon maden ocağında incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı. İşçilerin aileleri ve yakınlarını ziyaret eden Başbakan Erdoğan,işçi aileleri ve yakınlarının sorunlarını dinledi. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, şunları söylendi:

''Ama lütfen tahriklere de gelmeyin, bakın az önce bir tanesi kalktı hakaretler yaptı, çok edepsizce küfür de etti. Ve araştırdık ki buranın insanı değil bir başka yerden, Ankara'dan gelin birisi ve Emniyet Teşkilatı bütün tespiti yaptı, çıkardı ve işi gücü bu tür provokatörlük yapmak. Bu tür oyunlara da halkımızın hiç bir yerde gelmeyeceğine inanıyorum. Bunun dışında diğerleri tabi ki buranın insanı olarak içeride abisi kardeşleri kalmış kardeşlerimin hüznü büyüktür. Bunu da kabulleniyoruz fakat buraya gelen başbakanına, bakanına, milletvekiline, burada onların acısını paylaşmak için bulunanlara karşı da herhalde 'en azından buraya geldiler' demek de bu asil milletin şanındandır diye düşünüyorum.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk hedeflerinin göçük altındaki 30 işçiye ulaşarak oradan çıkarmak olduğunu, sonraki hedeflerinin ise kazanının nedenlerini araştırıp bulmak olduğunu bildirdi.
Erdoğan, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Karadon Müessesesi Müdürlüğü İşletmesi'ndeki grizu patlamasının ardından arama kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğü 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu'nunu bulunduğu Gelik Beldesini ziyaret etti.

Başbakan Erdoğan burada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile öteki yetkililerden arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Erdoğan, madende mahsur kalan işçilerin yakınlarının beklediği Kızılay tarafından kurulan çadırları ziyaret ederek vatandaşlarla bir süre konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu kömür madeni ocağındaki kaza dolayısıyla işçilerin ailelerine ve yakınlarına geçmiş olsun temennisinde bulundu. Erdoğan, az önce aldığı bilgiye göre, şu anda 400 kişilik bir ekibin 2 saatte bir değişerek, 25 kişilik gruplar halinde kurtarma çalışmaları yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Şunu özellikle konuşmamın başında vurgulamak isterim. Tabii bu tür olaylarda dedikodu çok olur, burada gerek bakan arkadaşlarımın, gerek genel müdürümün gerekse genel müdür yardımcımın, yani bu işi yönetenlerin bilgileri, sizler için geçerli, doğru bilgi olmalıdır. Aksi takdirde bilgi kirliliğiyle olayları değerlendirmeye kalkarsak, şunu bilelim ki yanlış bir yönlendirme olur. Ve üzüntümüze farklı üzüntüler ilave edebilir. Tabi ki üzüntümüz milletçe büyük.''
Erdoğan, bu bölgenin insanın bu tür olaylara aslında alışık olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''20 yıl gerisine kadar incelediğimde, ta 90'lı yıllardan bugüne kadar Zonguldak bölgesinde bu tür kazaları, grizu facialarını yaşadık. Ben de geldim, bu tür ocaklar nasıl ocaktır diye indim. 2 bin metre derinlikteki kömür madeni ocaklarında çalışan kardeşlerimin nasıl çalıştıklarını gördüm. Onlarla orada iftar yaptım. Bu mesleğin, kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar. Bir çoğunun da biliyorsunuz, babası, abisi bu meslekten emekli olmuş. Ama kendisi de yine bu meslekte çalışıyor. Kemalpaşa'da, Dursunbeyli'de, bu tür olayları yakın zamanlarda yine gördük.

Şu anda devlet olarak hükümet olarak, elimizden gelen bütün gayretle çalışmalarımız iç ve dış desteklerle yürütüyoruz. Bu süreç içerisinde size kim derse ki; 'Bir gün sonra bu iş bitecek' Sakın inanmayın, bu günle bağlı bir olay değil. Ama tüm arkadaşlarım en kısa zamanda bunu bitirebilmek, sonuca ulaşabilmek. ilk hedefimiz içerdeki 30 kardeşimize ulaşabilmek ve oradan çıkarabilmektir, ondan sonraki hedefimiz de tabu ki bu kazanın nasılını, niçini, nedenini araştırıp, bulmaktır. Arkadaşlarımız daha şimdiden çalışmalarını başlattılar,''

''DEVLET, BÜTÜN BU MAĞDUR AİLELERİN YANINDA OLACAK''

Erdoğan, ''Ben bakan arkadaşlarıma 'burada neticeye varana kadar buradan ayrılmayacaksınız' dedim. Milletvekili arkadaşlarım aynı şekilde buradan ayrılmayacaklar'' dedi.Olay olduğu andan itibaren ekipleriyle olay yerine gelen Kızılay'a verdiği destek ve yardımdan dolayı şahsı ve Türk milleti adına teşekkür eden Erdoğan, ''Birbirimizle dayanışma günüdür. Birbirimizin kederini, üzüntüsünü paylaşma günüdür. Sabırlı olacağız. Biz her türlü mağduriyeti insan planında, beşer planında önleme noktasında bilesiniz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün bu mağdur ailelerin yanında olacak, bundan kimsenin endişesi olmasın. Şu anda büyük bir gayretle çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve 30 kardeşimize biran önce ulaşma gayreti içerisindeyiz. 400 kişilik kurtarma ekibinde çalışan arkadaşlarıma Allah'tan başarılar diliyorum'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a ziyareti sırasında Zonguldak Valisi Erdal Ata, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Köksal Toptan, Fazlı Erdoğan ve Polat Türkmen de eşlik etti.


PATLAMA ANININ GÖRÜNTÜLERİ

Öte yandan Türkiye Taşkömürü'ne ait Zonguldak'taki maden ocağında yaşanan grizu patlaması sonrası göçük altında kalan 30 işçiye ulaşma çalışmaları devam ederken patlama anıyla ilgili görüntüler ortaya çıktı.
Patlamada galeri açma işini ihale ile yapan firmanın 11 işçi de yaralandı. İki gün önce meydana gelen grizu patlaması sırasında bir evin balkonundan cep telefonu ile çekilen görüntülerde maden ocağı binasının bacasından büyük bir duman bulutu yükseldi. Görüntüleri çekenlerin büyük endişe içinde izlediği patmanın ilk dakikalarında binadan dışarıya insanların kaçıştığı görüldü.Binayı görenlerin "Kuyunun olduğu yer patladı" " inşallah bir şey olmamıştır" sözlerinin yer aldığı kayıtta bacadan uzun süre dumanın çıkması devam etti. Bina etrafında daha sonra büyük bir kalabalık toplanırken aynı zamanda koşuşturmalar da devam etti.

MADENDEKİ 30 İŞÇİYE EN ERKEN 4 GÜNDE ULAŞILABİLECEK

Zonguldak'taki kömür madeninde meydana gelen gruzi patlamasının üzerinden 49 saat geçerken, madende kalan 30 işçiye en erken 4 gün içerisinde ulaşılması planlanıyor.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, madendeki bir göçüğün arkasına arama kurtarma ekiplerinin geçtiğini, bunun arkasına 20 metrelik bir başka göçüğün karşılarına çıktığını, 20 metrelik mesafenin 4 günde geçilmesinin planlandığını bildirdi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Genel Müdürlüğü İş Güvenliği Uzmanı Vedat Küçüköküz ise, madende ilk göçüğün aşıldığını ve havalandırmanın sağlandığını söyledi. Maden göçüğünde toplam 8 metrelik kısmın bir bölümünü aştıklarını bildiren Küçüköküz, madende mahsur kalan işçilere ulaşmaya 130 metre kaldığını söyledi. Yetkililer, kurtarma çalışmalarında metangazının istenilen seviyede olduğu ve sürekli temiz hava pompalandığını belirtiyorlar.