Edirne'nin Keşan ilçesinde bağlı Küçükdoğanca köyündeki madende çıkan yangın sonucu yerin bin 20 metre altında mahsur kalan üç maden işçisinden 12 saattir haber alınamıyor.
Kale Madencilik Şirketine ait Küçükdoğanca Köyündeki ocakta bugün saat 13.00 sıralarında meydana gelen yangın sonrası yerin 1020 metre altında mahsur kalan Yunus Aktaş, Halil Açıkgöz ve Volkan Hamarat'ı kurtarma çalışmaları sürüyor.
Kurtarma çalışmalarına katılan Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekibindeki Mühendis Cüneyt Yamudi, kurtarma çalışmaları hakkında gazetecilere bilgi verdi.
Ocakta demir kesilirken kabloların tutuşması sonucu çıkan yangına müdahale ederken ''soğuma ve ısınma olaylarının'' gerçekleştiğini anlatan Yamudi, şöyle devam etti:
''Soğutuyorsunuz bir süre sonra tekrar ısınma oluyor. 6-7 metrelik bir göçüğümüz var. Göçük 850'nci metrelerde işçiler ise bin 20'nci metrede bulunuyor. Göçüğün sebebi bir patlama değil. Isınma ve soğumadan kaynaklanıyor. Açıktaki yangına müdahale etmek için soğutma yapmak zorundayız. Bu soğutma sırasında da göçük oluşmuştur. Arkadaşlara ulaşmak için zaman veremeyiz. Çünkü neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Zonguldak'ta da kurtarma çalışmaları günler almıştı. O nedenle saat, zaman veremiyoruz. Ama elimizden geleni yapıyoruz.
Biraz önce mahsur kalan işçilerin borulara vurduğu söylenmişti. Ben aşağıdaydım demire yukarıdan vuruldu. Ben de aşağıdan vurdum. Oradaki arkadaşım benim vurduğumu işçilerin verdiği bir cevap olarak anlamış. Yani arkadaşlardan 13.00'den sonra hiç bir haber alamadık.''
Kale Madencilik Şirketinin Maden Mühendisi Şükrü Kazankaya da yangının demir kesilirken çıktığını belirtti.
Tutuşan kabloları söndürmek için iki maden işçisinin olaya müdahale ettiğini ancak başaramadıklarını ifade eden Kazankaya, şunları kaydetti:
''Yangını söndüremeyen işçiler hemen aşağıya inip diğer arkadaşlarına haber veriyorlar. Bu arada (yangının çıktığı taraftan değil, diğer taraftan çıkalım) diyorlar. Ekipte çalışan Volkan Hamarat da 12'nci katta çalışan diğer arkadaşlarına haber vermek istiyor. Yangın sonrası ocağın elektriğini kestik. Saat 13.00 civarında Volkan Hamarat ile diafon konuşması yaptık. Hamarat (burada çok gaz var, bize yardım edin) dedi. Biz de (panik yapmayın, güvenli yere gidin. Biz sizi kurtaracağız) dedik. O saatten sonra da ocağımızda yangın olduğu için diafon irtibatımız kalmadı.
Daha önce üç büyük maden kazasında da görev yapan uzman ekip şu anda burada. Madende mahsur kalan işçilerden saat 13.00'den sonra haber alamadık.''
Madencilerin bulunduğu bölgeye sürekli olarak kompresörle hava vermeye devam edilirken yangını söndürmek için de ocağa su basılıyor. Olay sonrası bölgeye gelen bir çok kişide kurtarma çalışmalarını yakından takip ediyor. Maden ocağı önünde iki ambulans ve sağlık ekibi hazır bekletiliyor.
BAYILAN ARKADAŞLARINI TERK ETMEDİLER
Alınan bilgiye göre, ocakta mahsur kalan Yunus Aktaş, çıkan yangını Volkan Hamarat ile Halil Açıkgöz'e bildirip geri dönerken yolda bayıldı. Bunun üzerine Volkan Hamarat, megafonla yukarıya haber vererek arkadaşının bayıldığını, o nedenle yanında kalacaklarını bildirdi. Yukarıda görev yapanlar da güvenli yere gitmeleri konusunda uyardı.
Ocakta mahsur kalan işçilerden Kütahyalı Halil Açıkgöz'ün emekliliğine bir ay kaldığı, Yunus Akbaş'ın Karabük Yeniceli, Volkan Hamarat'ın ise Zonguldak Gökçebeyli olduğu öğrenildi.
Kale Madencilik Şirketine ait bir ocakta, raylar döşenirken yapılan kaynaktan kıvılcım sıçraması sonucunda saat 13.00 sıralarında yangın çıktı. Ocaktaki yangının 800 metre derinlikte olması nedeniyle hortum ihtiyacı Tekirdağ'ın Malkara ilçesi ile askeri birliklerden karşılandı.
Çıkan yangın sonrası işçilerin çoğunluğu dışarıya çıkmayı başarırken Yunus Aktaş, Halil Açıkgöz ve Volkan Hamarat adlı işçiler ocaktan çıkmayı başaramadı. Ocak içinde kalan üç işçinin megafonla uyarılarak havalandırma bölümüne geçmesi sağlandı.
