Keşfi 139 yıl önceye dayanan Kayseri Kültepe, Türkiye'deki en önemli kazı alanlarından biri. İlk yazılı belgelerin bulunduğu yer olması nedeniyle, Anadolu tarihinin de başladığı yer olarak biliniyor. 2 bin 500 yıllık Anadolu kadınına ait iskeletin ve 4 bin yıl önce yapılan bir beyin ameliyatına ait izlerin bulunduğu Kültepe'nin tarihi, 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor. Çalışmaların 100 kişilik ekiple, sabah 07.00'de başlayıp, akşam 17.00'ye kadar sürdüğü Kültepe'de bugüne değin 23 bin 500 tablet, 2 bin civarında arkeolojik eser bulunmuş. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin de destek verdiği kazılarda Almanya, ABD, Fransa, Hollanda, Danimarka, Japonya gibi çok çeşitli ülkelerden arkeolog, antropolog, zooarkeolog, jeolog ve assuriyolog da (Asur Medeniyeti üzerine çalışan arkeolog) görev yapmış. Bu yılki kazılarda 3 boyutlu ölçüm yapan GNSS adı verilen cihaz da kullanılmaya başlanılmış.
İLK HAYVANAT BAHÇESİ
Buradaki kazıların başkanlığını, Prof. Dr. Tahsin Özgüç'ün 2005'te vefat etmesinden sonra Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu üstlenmiş. Kulakoğlu, 3 kilometre çapında bir alana yayılan, dönemin metropolü ve uluslararası ticaret merkezi olan Kültepe'de kazılabilen alanın sadece 50'de bir olduğunu söylüyor. Anadolu'nun ilk hayvanat bahçesinin de burada olduğunu ve sembolik bir av bahçesi bulunduğunu söyleyen Kulakoğlu, "Buradaki hayvanat bahçesi güç gösterisi amaçlı" diyor. Kültepe'nin her zaman sürpriz buluntular ve sonuçlar veren bir kazı alanı olduğu söyleyen Kulakoğlu, bu nedenle her kazı sezonunu iple çektiklerini vurguluyor. "Buradaki kazılar ile Anadolu'nun tarihini daha da gerilere götürme şansı var" diyen Fikri Kulakoğlu, Kültepe'nin tarihsel önemini de şöyle anlatıyor: "Şu anda 3'üncü bin yılı kazıyoruz. Bu sene amaç koloni çağı öncesi bulgulara ulaşmak. Kazılan alanın altında 3 şehir daha var. Burada, Eski Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı (Asur Ticaret Kolonileri Çağı), Demir Devri ve Roma dönemlerini içeren kültür katmanları var. Anadolu'nun bu süreç içinde geçirdiği tarihsel, ekonomik veya kültürel aşamalar ülkemizdeki diğer höyüklerden veya yerleşim yerlerinden de takip edilebilmektedir. Ancak, milattan önce 2 binin ilk çeyreğine ait bilgiler, başka bir merkezde karşımıza çıkmıyor. Kültepe çivi yazılı belgeleri, günümüze kadar, ülkemiz topraklarında ele geçen en eski tarihli belgeler..."