Mola'yı
Erciyes Dağı eteklerinde, spekülasyonu dağlardan yüce
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'yle verdim. Bakın neler konuştuk...
Ana muhalefet partisi, başta genel başkanı olmak üzere külliyen yükleniyor size. Kayseri belediyesi ve başkanı iktidar partisinin yumuşak karnı mı?
O zaman öncelikle CHP Kayseri il başkanını dinlemeleri gerekmez mi? Dinlemişler de... İddialar ortaya atılır atılmaz CHP il Başkanı süratle Kılıçdaroğlu'ndan randevu almış. Tam 35 dakika anlatmış. "Siyaseten rakibimiz olabilir ama Özhaseki Başkan dürüst bir adamdır, yolsuzluklara izin vermez" demiş. Kılıçdaroğlu da; "Hay Allah! Demek ki fena faka bastık" diye hayıflanmış.
Neden düzeltme yapmıyorlar?
Geri adım atamıyorlar. Seçimler yaklaşıyor ya, bir yerden bir şey bulmaları gerek. Allaha şükür biz onurlu insanlarız. Adımıza düşecek çamur pahasına hiçbir mevkii kabul etmeyiz. Kayseri'de milyar dolarlık işler yapılıyor. Birileri aptalca çıkıp "Taksi duraklarından rüşvet topladı" diyorsa yanlarına bırakmam bunu.
Bizzat görüşemediniz mi Kılıçdaroğlu'yla
Haber gönderseydi, "Başkan Özhaseki genel merkezimize misafir olsun, 5 dakika çayımızı içsin hem de bilgi versin" deseydi, koltuğumun altına tüm dosyaları, belgeleri alır, gider anlatırdım. Orada eminim ki "kusura bakma" der, özür dilerdi.
O "MASUM VATANDAŞ"
Ateş yoksa bunca duman nereden çıkıyor?
Bunlar ateşten değil, bir delinin kuyuya attığı taştan çıkan dumanlar.
Kim o deli?
Kılıçdaroğlu'nun "masum vatandaş" dediği bir genç adam. Hani çete üyesi olmaktan 6 yıl hüküm giyen "masum vatandaş." 2 yıl yattı diye iyi halden izinli çıkmış. İstanbul Taksim'de Mason üstadını vurmak isterken yakalandı hani. İşte o anlatmış ilk kez. "Kayseri'de çok pis işler dönüyor, özellikle belediyede yolsuzluk diz boyu. Başkan da işin başında" demiş. Belgeleri çıkarıp koyduk önlerine. Bu adam, yıllar önce belediye mühürlerini filan kullanarak, taksi duraklarına ruhsat alma bahanesiyle para tırtıklamış epey kişiden. Tespit eden, savcılığa veren, yakalatan biziz. İfadeleri çelişkili olunca savcıya itiraf etmiş. Demiş ki; "Valla biz bir halt yedik savcım. 5-6 kişiyi dolandırdık böyle. Sonra bizim ağalar bana, 'Oğlum, başkandan başlayarak büyüklerin isimlerini karıştır. Şaibe olmasın diye korkar seni kurtarırlar' diye akıl verdi."
Geçtiğimiz gün yeniden dava açmaya geldiler Kayseri'ye.
Araştırttım, yeni deliller var mı diye. Çıt yok. 2 sahte delil koymuşlar. Birincisi mahallenin birinde kömür dağıtılırken belediye elemanları ahlaksızlık yapmış, bir tecavüz olayı mı ne varmış. Ama bizim o söz konusu mahalleye kömür dağıttığımız yok. İkincisi de bizle alakasız bir tapu olayı.
Geçen cuma günü başbakanla Ankara'da bizzat görüştünüz. Bu konu gündeme geldi mi? Size karşı tavrında, tarzında bir negatiflik, sitem, eleştiri var mı?
Yukarıda Allah var, sayın Başbakan başından beri en ufak bir tavır değişikliği göstermedi. Aksine muhalefetin nasıl bir karalama tavrı olduğu konusunda uyarıp, moral veriyor bize. Sayın Cumhurbaşkanımız da "Ben başkana kefilim" demişti hatırlayın. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da benzer davranış göstermişti. Melih Gökçek telefon açıp; "Vallahi kıskandım seni başkanım. Herkes çevrende set oldu" dedi gülerek.
Eşiniz hanımefendi nasıl karşıladı bu olayı?
Son derece metanetli, özgüvenli ve destekleyici elbette. "Meyve verdin taşlıyorlar. Üzülme, yel kayadan ne alır?" dedi.
