Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, dün İstanbul'daki Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin Acıbadem'deki yerleşkesinde gerçekleştirilen "Din Devlet İlişkileri" sempozyumuna katıldı. Arınç yaptığı konuşmada, "Bugün Türkiye'de laikliğin yeniden yorumlanması konusu önemli bir konudur. Bu sosyal bir ihtiyaçtır" dedi. Türkiye'deki laiklik uygulamasının en fazla Fransa'dakine benzetildiğini ancak Fransa'daki laiklik uygulamalarının Türkiye'den çok farklı olduğunu belirten Arınç, "Bazı ülkelerin anayasalarına bakarsanız önce Allah'ın ismiyle başlar. İkincisi kiliseyi gösterir. Kiliseye bağlılıktan bahseder. Kiliselerde nikah kıyılması konusu bugüne kadar hiç tartışılmadı. Tartışılmaması lazım" dedi.
'DİN HAYATIN GERÇEĞİ'
Bugün yeni bir anayasa çalışması içinde olunduğunu hatırlatan Arınç, "Bu yeni anayasada devletin temel nizamları denen, bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel ilkeleri olarak sayılan laiklik ve sosyal hukukun elbette bir devletin temelinde bulunması arzu edilir, istenir. Bunlardan korku duyulmaz. Ama mesela 2 maddenin gerekçesine baktığınız zaman ne demek 'laik', ne demek 'hukuk', ne demek 'sosyal', ne demek 'demokratik' az çok bunun gerekçedeki tarifini görebilirsiniz" dedi. Din gerçeğini bunlardan koparıp atmanın mümkün olmadığını kaydeden Arınç, "Din hayatın en büyük gerçeği. Bu Kıpti bir inançtır. İnanırsınız veya inanmazsınız. İnanmamak da bir inançtır aynı zamanda. Ben seni hor ve hakir görmem, seni bu inançsızlığından dolayı sorgulamam" diye konuştu. Sempozyuma Arınç'ın yanı sıra, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Vatikan Türkiye Dini Temsilcisi Mgr. Louis Pelatre, Ermeni Ortodoks Patrik Vekili Aram Ateşyan ve Süryani Kadim Ortodoks Patrik Vekili Yusuf Çetin katıldı.