FRANSA'NIN BUGÜNÜ, ESKİ TÜRKİYE GİBİ
Alparslan Akkuş – Sabah Gazetesi Dış Haberler Müdürü
Türkiye bir dönem "soykırım" demeyi yasakladı, Fransa şimdi soykırım "dememeyi" yasaklıyor. Birbirinden farkı olmayan iki tutum. Dünün Türkiye'sindeki yasağın aynısı, bugünün Fransa'sında karşımıza çıkıyor. Bence tek fark; Türkiye yasakçı anlayıştan giderek uzaklaşan ve özgürlükçülüğe yol alan bir grafik çizerken, Fransa özgürlükçülükten yasakçılığa uzanan bir çizgide ilerliyor. Mevcut durumda özgürlük skalasında Fransa daha önde olabilir, ben grafiğin eğim yönüne ve gidişata dikkat çekiyorum.
Fransa Parlamentosu'nda oylanan bu yasa, Fransızları bile ilgilendirmezken bizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Parlamentoda sadece 50-60 milletvekilinin hazır bulunması, yasanın kimseyi ilgilendirmediğinin en büyük göstergesi. Paris muhabirim, Fransızların "İşsizlik gibi çok önemli sorunlar varken meclis neden bu işle uğraşıyor" diye sorduğunu anlatıyor. Fransız gazetelerinde de birinci sayfalarda yer almadı konu.
Önemsiz olması, yanlış olmadığını göstermez tabi. Bir detay dikkatimi çekiyor: Parlamentoda, soykırımı inkâr etmenin suç sayılması oylanırken aleyhte birkaç öneri de oylandı. Bunlardan en önemlisi, bilimsel araştırmaların bu tasarı dışında tutulması önerisiydi, o bile reddedildi. Yani Fransa Parlamentosu, sadece siyaseten değil aynı zamanda bilimsel özgürlüğü de kısıtlamaya kalkıyor.
Yine de bu konu, Sarkozy'nin ucuz seçim yatırımdan öte bir anlam taşımıyor. Senato'dan döneceği aşikâr bir girişim olarak kalmaya mahkûm. Bu, işin Fransa'ya bakan tarafı.
Türkiye'ye bakan tarafı ise bence daha önemli. ABD'de de benzer tasarılar oylanırken diken üstündeyiz hep. Türkiye'nin artık bu konuda kendisi ile yüzleşmesi, konuyu enine boyuna tartışması ve rahatlaması gerekiyor. 2015'e geldiğimizde ne yapacağız, tüm dünyadaki elçilerimizi mi geri çekeceğiz. Eski Türkiye'nin refleksleriyle uluslararası arenada yeni Türkiye'yi temsil edemeyiz artık.