Kritik görüşmeler için geçen hafta ABD'ye giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bugün programının en önemli görüşmesini gerçekleştirecek. Davutoğlu'nun meslektaşı Hillary Clinton ile buluşmasında ağırlık Suriye'ye verilecek. Geçtiğimiz günlerde Münih Konferansı'nda bir araya gelen Davutoğlu ile Clinton arasındaki görüşmede en öncellikli konuyu oluşturacak Suriye'deki son durumun yanı sıra, Davutoğlu tarafından geçen hafta dile getirilen "uluslararası konferans", ABD'de söz edilen "Suriye Dostları" grubu gibi ulusalararası oluşum önerisi üzerinde durulacak. Washington'daki görüşmede Davutoğlu'nun son günlerde ısrarla dile getirdiği, şiddetten etkilenen Suriyeli sivillere insani yardım yapılması konusunun da ele alınması bekleniyor. Bu çerçevede Davutoğlu'nun, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Komiserliği'ne bir başvuru yapılması için talimat verdiğine dikkat çekiliyor. Türkiye'nin ayrıca, Suriye'ye ilişkin karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in vetoları nedeniyle onaylanmaması üzerine konunun BM Genel Kurulu'na götürülmesini istediği kaydediliyor. ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal da iki bakanının Suriye halkına yardım kanalize etmek ve demokratik muhalefeti desteklemek amacıyla "Suriye Dostları" temas grubunu kurmak istediklerini yazdı. Davutoğlu'nun, Ankara'nın, Suriyeli sivillere yardım sağlamaya başlamak istediği yönündeki açıklamalarına dikkat çeken gazete, "İki bakan, Suriyelilere yardım kanalize etmek ve demokratik muhalefeti desteklemek amacıyla "Suriye Dostları" temas grubunu oluşturmak istiyorlar" dedi. Gazete yetkililerin, Esad rejiminin, Kızılhaç ve Kızılay gibi örgütlerine izin vermeyebileceğini ve sivillerin korunmasının "dış güvenlik gücü olmadan imkansız olabileceği"ni kabul ettiklerini vurguladı.
TAMPON BÖLGE YOK
Öte yandan Davutoğlu TBMM'de CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu'nun soru önergesine verdiği yanıtta ise "Tampon bölge" ya da "insani koridor" oluşturulmasının Türkiye'nin gündeminde bulunmadığını belirterek "Bununla birlikte Suriye'deki gelişmelerin nereye gideceğinin belirsizliğini koruduğu bir ortamda, uluslararası camianın ve bölge ülkelerinin her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olması gerekmektedir" dedi. Türkiye ile ABD dışişleri bakanlarının ayrıca, Türkiye'nin çaba gösterdiği İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması ve bu ülkeye ABD ve AB tarafından kararlaştırılan petrol yaptırımlarını da ele almaları bekleniyor. Ankara, söz konusu yaptırımların Türk şirketlerinin muaf tutulmasını istiyor. Afganistan, NATO, Irak ve Ortadoğu dosyalarının da gündeme geleceği görüşmede ABD tarafının yine Türkiye-İsrail arasındaki ciddi krizin çözümlenmesi gereğine vurgu yapması bekleniyor. Davutoğlu, Wastington'dan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde de Suriye'yi konuştu. Davutoğlu, Ban ile Suriye hakkında BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan ve Rusya ile Çin'in veto ettiği oylamadan sonraki gelişmelere ilişkin analizini paylaştı. BM Genel Sekreteri Ban da BM'deki gelişmeleri özetlerken, Türkiye'ye topraklarında bulundurduğu Suriye vatandaşlarına yardımı için teşekkür etti.
"İsrail'e tutumumuz değişmedi" diyecek
31
Mayıs 2010'daki Mavi Marmara baskınının ardından Türkiye ile İsrail arasındaki müzakerelerin tamamen askıda olduğu öğrenildi. Ankara, daha önce özür ve tazminatı içerecek şekilde hazırlanan müzakere metni için yeniden müzakere etmek istemiyor, paraflanan metinlere İsrail'in 'evet' demesini bekliyor. İsrail basınında çıkan iddialara karşın iki ülke arasında görüşmeler yeniden başlamadı. Davutoğlu da bugün, iki ülke arasındaki gerginlikten rahatsızlığını tekrarlaması beklenen Clinton'a, "Bizim tutumumuz değişmedi. Sözünü tutmayan İsrail'di" mesajını verecek. Davutoğlu, İsrail'in BM'de oluşturulan Panel'deki raporu sızdırdığını anımsatarak, "ABD'ye verdiği sözü de tutmadı" hatırlatmasını yapacak.
