Gümrük
ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, aHaber'de katıldığı programda şu mesajları verdi:
Hiç kimse şehitlik müessesesini başkalaştırma çabası içinde değil.
(Hrant Dink şehit sayılmalı mı sizce?) Çok farklı bir şey. Hrant Dink özelinden bir değerlendirme yapmanın çok da doğru olmayacağı kanısındayım. Çünkü Dink'in öldürülmesi ile alakalı tartışmalar devam ediyor. Dosya Yargıtay aşamasında. Ben hiç kimseyi de incitmek istemem ama Hrant Dink bu ülkenin vatandaşı. Yaşama hakkı tüm hakların önünde gelir. Can güvenliği sağlanamamış bir vatandaş, bunu planlayan failler veya o failleri destekleyenler tarafından öldürülmüştür. Bunun bizim anladığımız şehitlik müessesiyle çok da bağlantılı olduğunu düşünmüyorum."
'Terör mağduru sayılırsa şehittir'
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, NTV'nin canlı yayınında şu açıklamaları yaptı:
Bir ülke düşünün ki terörle mücadele ediyor, iki askeri var, birisi Müslüman birisi gayri müslim. Terörle mücadele ederken Müslüman olan askerinin ailesine 'şu haklarını veriyorum'; diğerine geldiğinde, 'Senin dinin başka ben sana bu hakları vermiyorum' demeyi İslam da, adalet de, vicdan da onaylamaz.
('O zaman Hrant Dink sivil şehit midir?') Terör mağduru olarak kabul edilmesi halinde, kimler terör mağduruysa ve terör saldırıları sırasında hayatını kaybetmişse, devlet olarak onların geride kalan yakınlarına sahip çıkmak bizim vazifemiz. 'Sen Hristiyansın ben sana sahip çıkmıyorum, sen Müslümansın ben sahip çıkıyorum' anlayışı Türk gelenek ve kültürü de izin vermez.