'GATA'KULLİ...
Karıştırmam barıştırmam!
Mahkeme, sanıklar gelmediği için iddianamenin okunmasını bir sonraki duruşmaya bıraktı. Müdahil kurumlar ile mağdur müdahil kişilerin beyanları alınırken, müdahil avukat Aydın Erdoğan, müdahillik talebinde bulunanlar arasında 7 TİP'linin öldürülmesine karışanların da olduğunu (Haluk Kırcı'yı kast ederek) "Burada Doğan Öz'ün, Abdi İpekçi'nin katilleri de var. Mağdur edilenlerle failler ayırt edilerek müdahillik kararı verilsin" dedi. Salondaki avukat Mustafa Remzi Toprak, sağ görüşlü kişilerin de müdahillik talebinin kabul edilmesi gerektiğini savunarak, "12 Eylül'de bir sağdan bir soldan idam edildi" dedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce ise "Biz karıştırma barıştırma makamı değiliz" diyerek müdahale etti.
Başbakanlık'ın gerekçesi
Başbakanlık ve TBMM avukatları, mahkemeye sunulan dilekçelerdeki beyanları tekrar ettiklerini belirtmekle yetindiler. Başbakanlığın dilekçesinde sanıkların gerçekleştirdikleri askeri darbeyle millet iradesiyle tecelli etmiş olan Meclis ve hükümetin ortadan kaldırıldığını belirttiği ortaya çıktı. Dilekçede yine sanıkların yaşam hakkını ve hukuk düzenini ihlal ettikleri vurgusu yapıldı. Meclis dilekçesinde ise darbe sonrası kanunlardan bahsedilerek "Böylece sanıkların kaynağını anayasadan almayan yetkilerini kullanarak Meclis'in Anayasal görevini yapma yetkisini elinden aldığı kaydedildi.
Babam o rapor yüzünden öldürüldü
Öldürülen Savcı Doğan Öz'ün kızı Bengi Heval Öz, müdahillik talebinde bulunurken babasının kontrgerilla ile ilgili hazırladığı rapor yüzünden öldürüldüğünü ileri sürdü. Öz, "O rapor bu dava için de yol gösterici olabilir" dedi.
Yüzüne tüküreceğim
Gözaltında kaybolan Cemil Kırbayır'ın 104 yaşındaki annesi Berfo ana da Adliye binası önüne geldi. Berfo Ana, "Cenazem için geldim. Kenan Evren'in yüzüne tüküreceğim" dedi.
Notlar... Notlar...
* 147 kişilik salonda çıkan izdiham nedeniyle 09.30'daki duruşma yarım saat geç başladı. İlk duruşmaya 60 müdahil avukatı ile 3 sanık avukatı katıldı.
* Salona mağdur, müdahil 22 kişi, müdahillik talebinde bulunanlardan isimleri belirlenen 40 kişi ve tüzel kişilerin temsilcileri alındı. Müdahil mağdurlar arasında Namık Kemal Zeybek, Yaşar Okuyan, Orhan Miroğlu, Ökkeş Şendiller gibi isimler bulunuyor.
* Ahmet Türk, duruşmaya, Sırrı Sakık ve Ahmet Tan ile geldi.
* Davaya, müdahil olan MHP adına hiçbir milletvekili katılmadı.
* SABAH'ın 12 Eylül davasına müdahil olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Rahşan Ecevit "Hayır müdahil olmak istemiyorum" dedi.
* Kenan Evren'in damadı eski MİT'çi Erkan Gürvit'in de duruşmanın yapıldığı binanın önünde görüldüğü ileri sürüldü.
5 yavrum gitmiş nasıl susayım?
MAĞDUR ve mağdur yakınları acı dolu günlerini SABAH'la paylaştı. Mağdurlar o günleri şöyle anlattı:
* SAKİNE ARAT: 4 çocuğumu Diyarbakır zindanlarında kaybettim. Kızım olanlara dayanamayıp canına kıydı. Sürekli bu konuda konuşuyorum diye bir yıl ev hapsi ve gösterilere katılmama cezası verdiler. Bugün burada konuştuğum için döndüğümde beni hapse atacaklar. 77 yaşındayım ama umurumda değil hapis... 5 yavrum gitmiş. Nasıl susayım?
* MÜRVET ESENDAĞ: Benim çocuğum askere silah, polise taş atmadı. İdamla yargılandı. Şahitsiz, ispatsız hücrede yatırdılar. Bizimle görüştürmediler. Benim çocuğum ispatsız, şahitsiz idam edildi. Bunu yapanları Allah'a havale ediyorum.
* GÜLŞAT TAĞAÇ: Oğlum Enver Tağaç, 8 yıl yattığı hapiste sayısız işkence gördü. Hapisten çıkınca 32 kurşunla sokak ortasında öldürüldü. Aynı gün ben de öldüm. Oğluma bunları yapanlar hiç bulunamadı. Şimdi işkenceciler cezasını çekecek, çekmek zorunda.
* FATSA BELEDİYE BAŞKANI FİKRİ SÖNMEZ'İN OĞLU NACİ SÖNMEZ: 1981'de babamı kaybettim. O zaman da müdahil olmak için başvurmuştum ama reddedilmişti. Şimdi yeniden hesap sormak için buradayım.
* SALİM BAĞ: Kardeşim Bekir Bağ, ülkücü görüşe sahip olduğu için içeri alındı. Mamak Cezaevi'nde namaz kılarken arkasından dipçikle öldürdüler. Sonra da kendini astığını söylediler. Henüz 18 yaşındaydı... Yıllardır biz yanıyoruz, şimdi onlar yanacak.
* FUAT ALKAN: Biz sadece duvara yazı yazan gençlerdik. Bunun için 10 yıl yattık. Her gün işkence gördük. Acılarım hala taze. Hala hapiste olan ülkücü kardeşlerimiz var. Hesap sormak için buradayız.
* KAMBER ATEŞ: Mamak'ta beni görmeye gelen annem Türkçe bilmediği ve Kürtçe yasağı olduğu için sadece "Nasılsın?" diyebilmişti. İşkencenin hangisini anlatayım ki... İkisi değil hepsi hesap vermeli.
Bülent Ersoy: Keyfim yerinde
12 Eylül darbesinden sonra kendisine sahne ve ekran yasağı konan Bülent Ersoy Kenan Evren'in yargılanması nedeniyle çok mutlu olduğunu söyledi. Ersoy "Ben bugün çok mutluyum. Davaya müdahil olmayacağım ama çok mutluyum. Yıllar sonra, oraya gitmesi gelmesi falan değil, ceza alması falan değil, bu şartlarda isminin telaffuz edilmesi dahi benim çekmiş olduğum o sekiz senelik azap ve ızdırap yıllarının mutluluğa dönüşmesine sebep oldu. Keyfimi kimse bozamaz" dedi.