Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki Suriye'nin Dostları Grubu toplantısının ardından İran'dan gelen "Batı'yla nükleer müzakereler İstanbul'da değil Şam veya Bağdat'ta olsun" önerisine ve Türkiye'ye ilişkin olumsuz açıklamalara sert yanıt verdi. Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Şu anda ortada dolaşan Şam veya Bağdat teklifi ipe un sermektir. Bu iş olmasın demektir. Çünkü karşı tarafın Şam'a, Bağdat'a gelmeyeceğini biliyor. Kalkıp bak biz Şam'ı da, Bağdat'ı da önerdik diyecek. Dürüst olmak lazım. Dürüst olunmadığı için dünyada sürekli olarak itibar kaybına devam etmektedirler. Bu diplomasinin dili değildir. Bu başka bir dildir. O da bana yakışmaz" dedi. Erdoğan'ın mesajları şöyle:
'İPE UN SERİYORLAR'
(İran Meclis Başkanı Ali Laricani'nin 'müzakereler İstanbul'da değil Şam ya da Bağdat'ta yapılsın' açıklamasına) Bunu resmi makamlar olarak kim söyledi, kim söylemedi bunu bilmem. Ama şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla Meclis Başkanı'nın ifadeleri var, Dış Komite veya Komisyon sözcüsünün açıklaması var. Ben burada bir gerçeği ortaya koymak zorundayım. Bu toplantının İstanbul'da yapılıp yapılmaması hususu bize her hangi bir prestij kazandıracak bir konu değil, böyle bir prestijin de biz peşinde değiliz.
Burada İran kazanır. Niye? Çünkü adil yaklaşım sergileyebilecek burada bir pozisyon ortaya koyarız da onun için. Fakat şu anda ortada dolaşan Şam veya Bağdat teklifi ipe un sermektir. Bu iş olmasın demektir. Çünkü karşı tarafın Şam'a Bağdat'a gelmeyeceğini biliyor kalkıp bak biz Şam'ı da Bağdat'ı da önerdik diyecek. Dürüst olmak lazım. Dürüst olunmadığı için dünyada sürekli olarak itibar kaybına devam etmektedir ler. Bu diplomasinin dili değildir. Bu başka bir dildir. O da bana yakışmaz.
(Suriye yönetiminin Annan planına uymaya başladığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine) Askeri çektim, tankları çektim gibi beyanatlar bunlar bizim Beşar'ın bugüne kadar alıştığımız özellikleridir. Çünkü bugüne kadar doğru konuşmadı, dürüst davranmadı. Bundan sonra da doğru dürüst davranacağını ancak 10 Nisan'a kadar ortaya koyacağı tavırla göreceğiz. 10 Nisan bu konuda Sayın Annan'ın belirlemiş olduğu nihai tarih.
Annan'ın sözcüsü Ahmet Fevzi'nin bir yaklaşımı var. Askerlerin bazı kentlerden geri çekildiğinden bahsediliyor. Ama bunu Suriye yetkililerinin beyanatlarına dayanarak söylüyor. Şu anda gerçekten böyle bir şey var mı yok mu baktığımızda içeriyle irtibat kurulduğunda ise bunların yalan olduğu söyleniyor. Çünkü hâlâ ölüm haberleri geliyor. Demek ki bir taraftan vuruyor öbür taraftan manevraları çekilme hareketi olarak gösteriyor. Bunlar çekilme manevraları değil tam aksine aldatma manevralarıdır.
(Annan Türkiye'den gözlemci asker istedi mi' sorusuna) Bizden böyle bir talep şu ana kadar olmadı. Benim bilgimde böyle bir şey yok.
STRATEJİK ORTAKLAR HASRET GİDERDİ
Başbakan
Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin NATO'ya üyeliği konusunda tam destek verdiği Arnavutluk'un stratejik ortak olduğunu belirtti. Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa ile Ankara'da görüşen Erdoğan, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan şöyle dedi:
En son 2009 yılında seçim arifesinde Arnavutluğu ziyaret etmiştim. Ondan bugüne böyle bir ziyaret olmadı ama yeni bir ziyaretin de davetini aldık en kısa zamanda inşallah gerçekleştireceğiz. Berişa ülkemizi en son 2006 yılında ziyaret etmişlerdi. Bir bakıma hasret gidermiş olduk.
Son derece samimi askeri siyasi ekonomik ilişkileri değerlendirme fırsatını bulduğumuz ekonomide ise 2010-11 yılının gelişmesini değerlendirdiğimiz görüşme oldu. Ticaret hacmimiz 400 milyon dolar. Kapasiteyi ortaya koyan bir rakam değil. Bizden 30'u aşkın girişimci Arnavutluk'ta yatırımlar yapıyor. Bunlar da tabii aramızdaki ekonomik ilişkileri daha da artırıyor. Bunların da yatırımları 1 milyar doları aşmış durumda.
Biz NATO'ya Arnavutluk'un girişi noktasında farklı bir samimi mücadele verdik. NATO'da Arnavutluk'un olması çok önem arz ediyor. Makedonya'yı aynı şekilde destekliyoruz. Arnavutluk'un AB'ye tam üyeliğini de yürekten destekliyoruz. Ayrıca Arnavutluk'un bağımsızlığının 100. Yıl dönümünü de kalbi duygularla kutluyorum.
NEŞELİ TOPLANTI
Berişa'nın basın toplantısında kullandığı ifadeler iki liderin kahkaha atarak birbirine sarılmasına neden oldu. Berişa şöyle dedi: "Sayın Başbakan beni kabul ettiğiniz için, kardeşane karşılama için teşekkür ederim. Kardeşane kelimesinin anlamı var. Türkiye'yle kan bağlarımız var. Görüştüğümüz her Türk heyetinde, görüşmelerin sonunda bir soru sorarım. 'Her hangi birinizde Arnavut kanı var mı' diye sorarım. Hayır diyen görmedim. Sayın Başbakan size doğrudan doğruya bu soruyu sormadım şimdi sorsam..." Berişa, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le de bir araya geldi. Berişa TBMM'deki Arnavut kökenli milletvekillerini hatırlatarak "Burada bulunmamın başka bir sebebi, sizin Parlamentonuzda diğer ülkelerden daha fazla Arnavut kanı var. Böylece dostluğumuzun derin bağlantıları var" dedi, araya giren Çiçek "O kan birazcık bizim evde de var. Gelinim yüzde elli Arnavut. Torunum da öyle tabii" karşılığını verdi. Berişa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le Esenboğa Havaalanı'nın VİP bölümünde bir araya geldi.