İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, gazeteci Tuncay Özkan ve 16 celse duruşmalardan men edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Semih Tufan Gülaltay'ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık katıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
''Odatv'' davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, sesi ve görüntüsü değiştirilerek dinlenilen gizli tanık ''C'', 2006 yılında İzmir'de kafeye atılan el bombası sonucu öldürülen İbrahim Çiftçi'nin yakın dostu olduğunu belirtti.
Gizli tanık, şunları anlattı:
''Çitçi'ye telefon geldi. Sinirlendi. Bana 'Hablemitoğlu kimmiş' diye sordu. Tarihçi, yazar olduğunu söyledim. 'Biz kiralık mıyız, adam öldürmeyi teklif ediyorlar' dedi. 'Bunu kim söylüyor ağabey' diye sorunca, Veli Küçük ve o, Sami Hoştan yapıyor' dedi. Daha sonra Çiftçi'ye tehdit mektupları gelmeye başladı. Alsancak'taki karakola, ardından savcılığa bu mektupları verdi. Daha sonra Necip Hablemitoğlu öldürüldü. Durmuş Anuçin, Hablemitoğlu'nu öldürdüğünü belirterek, Çiftçi'nin de adını söyledi. Çiftçi'nin ifadesi alınmak istendi. Sağlık durumu iyi olmadığı için Amerika'ya gitti. Ancak o dönemde basında 'İbrahim Çiftçi Amerika'ya kaçtı' şeklinde haberlerin yer alması üzerine Çiftçi, tekrar Türkiye'ye dönerek savcılığa ifade verdi. 'Bunlar hakkında ifademi verdim, namussuzların defterlerini dürdüm' dedi. Savcıya Veli Küçük ve Sami Hoştan'ın adını verdiğini söyledi. Bunun ardından İbrahim Çiftçi ile Veli Küçük ve Sami Hoştan'ın arası açıldı. Çiftçi'ye ölüm tehditleri yapıldı. Sonra Çiftçi öldürüldü.''
Sami Hoştan'ın 3 milyon dolarını Çiftçi'nin kahvehanesinde kumarda kaybettiğini iddia eden gizli tanık, ''İbrahim Çiftçi ile Sami Hoştan'ın arası, bu paranın ödenmesi konusunda açılmıştı'' diye konuştu.
''Bomba atılırken oradaydım''
Daha sonra kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan gizli tanık, Çiftçi'nin öldüğü 2006 yılı ekim ayında Erdinç Utaş tarafından kafeye el bombası atılması sırasında kendisinin de orada olduğunu belirterek, ''Adam içeri girdi. 'Ağabeyler hepiniz buradasınız' dedi. Bombaların birini attı. Çiftçi'nin oturduğu masanın önüne gelerek bombayı attı'' diye konuştu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''İbrahim Çiftçi'ye ne zaman telefon geldi?'' şeklindeki sorusuna gizli tanık , ''Hablemitoğlu öldürülmeden 4-5 ay önce. Biz telefon geldiğinde İbrahim Çiftçi'nin yazıhanesinde oturuyorduk. Çiftçi çalan cep telefonuna, yazıhanesinin kapısına çıkarak cevap verdi'' şeklinde cevap verdi.
Gizli tanık, el bombasını atan Utaş'ın, Sami Hoştan'ı İzmir'e geldiğinde karşılayarak araçla aldığını da söyledi.
Açıklamaları sırasında Veli Küçük'ten ''Veli Efendi'' şeklinde söz eden gizli tanığa tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz, ''Veli Efendi''nin kim olduğunu sordu.
Gizli tanığın, ''Veli Küçük'' olduğunu söylemesi üzerine duruşma salonunda bulunan Küçük de oturduğu yerden ''Ağzını toplasın'' diyerek sinirli bir şekilde konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de Küçük'ün küfürlü konuştuğunu tutanağa geçirdi.
Gizli tanık, ''Küfür eden beyefendiden şikayetçiyim'' deyince Başkan Özese, ''Kimse kimseye hakaret edemez. Siz de sözlerinize dikkat edin'' diyerek, Küçük'ü ve gizli tanığı uyardı.
Gizli tanık, ''Neden Hablemitoğlu'nun öldürmesi için Çiftçi'yi aradılar'' şeklindeki soruya ise ''Hablemitoğlu Bergama'daki altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bergama İzmir çevresinde olduğu, İzmir'in de ağası Çiftçi olduğu için, onu aradılar. Çiftçi, 'Bu adamcağız altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bundan gidiyor' dedi'' şeklinde yanıt verdi.
Gizli tanık, Çiftçi'nin öldürülmesine neden olan el bombalarıyla Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarının mandal numaralarının da aynı olduğunu emniyette duyduğunu belirtti. Duruşmaya ara verildi.
