ARAP ÇATI ÖRGÜTLERİNİ KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO zirvesi için geldiği Chicago'da Arap çatı örgütleri temsilcileri heyeti ile ABD'deki Somali toplumunun üyelerinden oluşan bir grubu ayrı ayrı kabul etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün konakladığı Four Seasons Oteli'nde yapılan görüşmeye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da katıldı.
'KADINA ŞİDDET UYARMAK İÇİN BÜYÜTÜLÜYOR'
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin diğer ülkelerden daha fazla olmadığını gazete ve televizyonların dikkat çekmek için bu haberleri büyüttüğünü söyledi. Küresel sorunlarla ilgili Chicogo Konseyi'nde konuşan Gül, bir dinleyicinin Türkiye'de kadına yönelik şiddetin arttığını anımsatması üzerine şunları söyledi: "Kadın erkek ilişkilerinde maalesef bazı alanlarda, daha az eğitimli bölgelerimizde bu tip olaylar oluyor. Kadınlara bu tip muamele hoş olmuyor ama bunu sadece Türkiye'de görmüyorum. En gelişmiş, en zengin, en tahsilli ailelerde bile, ülkelerde bile bu tip olaylar oluyor. Türkiye'de bir bilinçlenme var. Ufacık bir olay olduğunda gazeteler bunu hemen büyütüyorlar bu da daha çok dikkat çekmek, herkesi uyarmak için yapılıyor. Başka ülkelere kıyasla Türkiye'de kadına yönelik şiddet daha fazlaymış gibi düşünmemek gerekir. Her toplumda bu tip olaylar var. Türkiye onlardan biraz az biraz fazla olabilir ama şiddete maruz kalanların sayısının daha fazla olduğunu düşünmek hata." Gül konseydeki konuşmasının ardından bir soru üzerine "Türkiye'nin Filistin ile İsrail arasındaki soruna ne kadar çok katkı yaptığını en iyi İsrailliler bilir"dedi.
'AK PARTİ, DEMOKRATİK STANDARDI YÜKSELTİYOR'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Chicago Tribune gazetesinin sorularını yanıtlarken, Ruhban Okulu meselesinin "anayasa ve laiklik ilkesi ile ilgili olduğunu" belirterek, bu ve buna benzer sorunların çözümü için bazı adımlar atıldığın söyledi. Herkesin inancına saygılı olduklarını, herkesin inancının gereklerini özgürce yerine getirebilmesi gereğine de inandıklarını vurgulayan Gül, Hükümetin de buna inandığını kaydetti. Gül, "Okul meselesi, anayasa ve laiklik ilkesi ile ilgilidir. Eminim ki bunun, anayasa hazırlamak için halen yapılan çalışmalar ile çözümlenebilecek bir şey olduğuna inanıyorum" diye konuştu. L a i k l e r i n İslam'ın gelecekte Türkiye'deki siyasete hâkim olmasından kaygılandıklarının ifade edilmesi üzerine ise Gül, Türkiye'nin Arap Baharı ülkelerine ilham oluşturduğuna işaret ettikten sonra "İnsanlar, Türkiye konusunda yazdıklarında Türkiye'deki İslami hükümetten söz ediyorlar, halbuki AK Parti hiçbir zaman dini bir parti ile özdeşleşmedi" dedi. Gül şunları söyledi: "Gerçek budur ki, muhafazakâr bir parti olan bu parti, demokrasiye odaklanıyor, demokratik standartları yükseltiyor, Türkiye'yi dünyanın geri kalan kısmı ile entegre etmeye çalışıyor ve Türkiye'de köklü reformlara angajedir." Gül, "Biz m u h a l e f e t iken bazıları, bizi radikal olarak niteleyerek iktidara gelirsek Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştıracağımızı söylüyorlardı" dediği mülakatta Arap Baharı ülkelerinin de rasyonel biçimde hareket edececeğini düşündüğünü de dile getirdi.
"İRAN'A SALDIRI DİYE BİR ŞEY YOK"
Cumhurbaşkanı Gül, İran'ın nükleer meselesinin Türkiye sayesinde yoluna girdiğini söyledi. Gül, "Nükleer mesele ile ilgili Bağdat'ta yarın (bugün) yapılacak toplantıyı, yaptığımız katkıları takdir edenler çok, görüyorum. En büyük mesele gibi görünen İran'ın nükleer meselesi, Türkiye'nin ısrarıyla İstanbul'da yoluna girdi, yarın da (bugün) gayet olumlu düşüncelerle gidiyor Bağdat'a. Herhalde bir adım daha ileri gidilecek. Ama öyle İran'a saldırı gibi bir şey hiç kimsenin aklında yok doğrusu."
'İSRAİL KONUSUNDA SÖZ KESERİZ'
Gül Obama ile görüşmesinde İsrail konusunun ele alındığını belirterek şöyle devam etti: "İsrail'le ilişkiler birkaç vesileyle açıldı. Gayet açık İsrail'le ilişkiler. Bize birisi İsrail'le ilişkilerinizi aman düzeltir misin derken sözünü keseriz açıkçası, bu Başkan Obama da olsa. İsrail'e söyleyin deriz, onlar ilişkilerinizi düzeltsin bizimle. Onu düzeltmeleri için de yapacakları iş var, yapmaları gereken var. Onları yapmadıkları süre içerisinde ilişkiler düzelmez."