Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Erzurum il kongresinde, Suriye yönetimine seslenerek saldırganca tutumunu sürdürmesi halinde Türkiye'nin tereddüt etmeden haddini bildireceğini söyledi. Erzurum'a 79 yaşındaki en yaşlı ciritçi Baki Bayraktutan ile 134 atlı ciritçi eşliğinde giren Erdoğan, Yeni Erzurum Stadyumu'nda yaklaşık 10 bin partiliye seslendi. Erdoğan İl kongresinde şu mesajları verdi:
ÇİĞNER AŞARIZ
(Suriye) Biz, tarihimizle olduğu kadar bugünümüzle, geleceğimizle büyük bir devletiz. Bağımsızlığımız söz konusu olduğu zaman, İstiklal Marşının emrettiği gibi 'kükremiş sel olur bendimizi çiğner aşarız. Bu milleti hala tanımayanlar varsa gelsinler Erzurum'a baksınlar. 12 Martta bu Erzurum'un nasıl kükrediğine, nasıl bir kahramanlık destanı yazdığına baksınlar. Bu ülkeyi hala tanımayanlar varsa Çanakkale'de Sakarya'da, Dumlupınar'da kanla yazılan destana baksınlar. Kendi halkına vahşice zulmeden, halkına ait silahları acımasızca halkına çeviren, çevre ülkelere hukuksuz saldırganlık yapan her kim olursa olsun, hiç tereddüt etmeden haddini bildiririz.
(CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na) Türkiye içindeki Baas sempatizanlarına iyi bakın. Türkiye içindeki Esad sevdalılarına açık açık seslenmek istiyorum. CHP Genel başkanına tavsiyede bulundum. 'Suriye konusunda eteğinizdeki taşları dökün' dedim. Pazar günü kendisini Başbakanlıkta ağırladık, düşürülen uçakla ilgili bilgilendirdik. 'Sorunuz varsa sorun' dedik, generallerim kendilerini bilgilendirdi. Sadece pilotlarımıza ne oldu? Onlardan bir haber var mı? Bunun dışında ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı birbirinden çelişen ifadelerle Suriye'deki dikta rejimden ziyade kendi hükümetinin eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen Suriye'nin Baas Partisi misin? Türkiye'nin CHP'si misin? Türkiye'yi, hükümeti, dış politikayı kıyasıya, acımasızca eleştirmek, milli meselede sergilenecek milli duruş değildir. Milli duruş sergileyenler kendi ülkesine şamar oğlanı benzetmesini yapmaz, yapamaz. Kusura bakmasın CHP Genel Başkanı'ndan dış politika dersi alacak değiliz. Eğer şamar oğlanı arıyorsa, aynaya baksın. Haritada Şam'ın yerini bile gösteremeyecek biri bize dış politika dersi veremez." Daha sonra Atatürk Üniversitesi'ne giden Erdoğan'a uluslararası ilişkiler alanında fahri doktora unvanı verildi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada da şunları söyledi: 'Aman sorun çıkmasın' diyerek, Türkiye'de çok uzun yıllar dış politikada adım dahi atılmamıştır. Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Dış politikada tribünlerde kalmak, Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetti. Bugün Türkiye, statik dış politikadan dinamik dış politikaya geçmiştir."
SELAHADDİN EYYÜBİ'NİN TORUNLARINA SESLENDİ
Terör örgütü PKK'nın maşa, taşeron olduğunu söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle ilgili şunları söyledi:
Bunlar Kürtlerin hakları için değil Türkiye'nin düşmanları için, Türkiye'nin hasımları için, Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlık duyanlar için taşeronluk yapıyorlar.
Terör örgütünün Türkiye düşmanı hangi çevrelere uşaklık ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Kimi çevrelerin, kimi devletlerin terör örgütlerinin onlara nasıl silah sağladığını, barınma sağlayarak, terör örgütüne müsamaha sağlayarak Türkiye üzerine nasıl karanlık saldırıları desteklediklerini çok iyi biliyoruz.
Bu ülkelere, bu çevrelere diplomatik yollardan her türlü uyarıyı yaptık. Terör örgütünü Türkiye aleyhine bir maşa olarak kullananlar, bunu bilsinler ki gün gelecek o terör örgütü maşası onların elini yakacak.
Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Artık bu terör örgütüne karşı seslerinizi yükseltiniz. Terör örgütünün sadece Türkiye'ye değil Kürt kardeşlerimize yönelik ihanet içinde olduğunu görün. Bunlar Zerdüşttür. Şarkın sevgili kumandanı Selahaddin- i Eyyubi'nin torunları artık bu maşa örgüte, bu taşeron örgüte gereken cevabı vermelidirler.