İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tanık Turgut Büyükdağ'ın soruları cevaplamasının ardından 'Gizli Tanık İlkadım'ın ifadesinin alınmasına başlandı. Köy korucusu olarak çalıştığı dönemde bir takım olaylara şahit olduğunu anlatan İlkadım, 1993-1994 yılları arasında Cengiz Sonay ile birlikte Habur'a gittiklerini, sınırdan iki kişinin geçtiğini, bunların ellerinde çantalar olduğunu söyledi. Bu kişilere ateş açtıklarını, çatışma çıktığını, iki kişinin ölmesi üzerine yanlarındaki çantaların dolarla dolu olduğunu gördüklerini aktaran gizli tanık, kendisinin telsiz anonsuyla üstlerine haber verdiğini, yanında bulunan kişilerin bundan rahatsız olduklarını belirtti. İlkadım, jandarma komutanlığına götürülen bu paraya ilişkin tutanak tutulmadığını, paranın kaybedildiğini iddia etti.
Levent Ersöz'ün yasadışı işlere karıştığını öne süren gizli tanık, Cemal Temizöz'ün de her evden bir kişiyi aldığını, 15-20 gün sorguladıktan sonra bu kişileri bir şekilde ortadan kaldırdığını öne sürdü.
'Gizli Tanık İlkadım'ın ifadesinin alınmasına ara verildiğini belirtten Başkan Özese, tutuklu sanıklardan emekli Albay Dursun Çiçek'in, 27 Temmuz 2012 tarihinde duruşmaya çıkan Başkan Hüsnü Çalmuk ile üye hakimler Nihat Topal ve Ercan Fırat'tan oluşan mahkeme heyetini reddettiğine ilişkin mahkemeye dilekçe verdiğini bildirdi. Özese, Çiçek'in mahkemeye bugün sunduğu dilekçesinde ise tarafsız ve bağımsız yargılama yapılana kadar duruşmalara katılmayacağını bildirdiğini anlattı. Bu talebin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi. Yaklaşık yarım saat sonra Başkan Özese, heyet olarak verdikleri kararı okudu. Çiçek'in talebin soyut içerikte olduğunu ve bir hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek nitelikte olmadığını belirterek reddine karar verdiklerini açıkladı.
Başkan Özese, ayrıca 27 Temmuz 2012 tarihinde sanıkların yeni yasa kapsamında tahliye taleplerine ilişkin kararın okunması sırasında duruşma düzenini bozanların tespit edilerek hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini söyledi.
