Başbakan Tayyip Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen 5. Demokrasi Forumu'nda dünyaya "demokrasi ve küresel adalet" dersi verdi. Demokrasi Forumu'nun açılış oturumunda konuşan Erdoğan, BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşları topa tuttu. Yapısının değiştirilmesi gerektiğini vurguladığı BM'nin sorunların çözümünde yetersiz kaldığını savunan Erdoğan, "BM tüm insanlığı temsil edecek şekilde yeniden yapılanmalı. Dünya 5 daimi üyenin iki dudağının arasına bırakılamaz" diye konuştu. IMF'nin de yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şu mesajları verdi:
KURALLAR DEĞİŞTİ
Bugün artık demokrasi başta olmak üzere yeni bir muhasebeye ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Küreselleşme olgusu ekonomiden siyasete, sosyal hayattan kültüre kadar her alanda oyunun kurallarını kökten değiştirdi. Bu değişimin dinamiklerini doğru şekilde kavrayarak demokratik sistemlerimizi buna uyarlamak mecburiyetindeyiz.
Günümüzde demokratik süreçlerin kapsayıcı, şeffaf, hukukun üstünlüğünü esas alan ve azınlıkların haklarını gözeten şekilde oluşturulması kaçınılmaz gereklilik. Gelişmiş batılı ekonomiler ve sosyal devlet modelleri küresel kriz karşısında ciddi şekilde sarsılmıştır.
Demokratik yapılara duyulan güvensizliğinin artması, seçimlere katılım oranlarının düşmesi, aşırılık yanlılarının tüm siyasi sistemleri etkileyecek güce ulaşmalarına yol açıyor. Bunun bir değerler krizine dönüşmemesi gerekiyor.
BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere Somali, Myanmar, Suriye'de sınavlar veren küresel yapıların sorunların çözümü karşısında maalesef yetersiz kaldıklarını görüyoruz. Bu durum küresel yapıların etkinlik ve meşruiyetlerini aşındırıyor. BM insanlığın geleceğini tehdit eden korkuları ortadan kaldırabilecek bir liderlik sergileyemiyor.
Dünya, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin iki dudağının arasına bırakılamaz. Bu durumda insanlık her geçen gün kan kaybeder. Suriye'de atılan bombalar ile insanlar öldürülüyor. BM, 5 daimi üyenin iki dudağının arasından vereceği karara bakıyor. BM'nin bütün insanlığın hukukunu koruyacak, uluslararası toplumu ortak değerler ve adalet temelinde örgütleyecek şekilde yeniden yapılanması gerektiğini savunuyoruz. BM'de, Güvenlik Konseyi'nde tüm insanlığın, tüm kıtaların, tüm inanç gruplarının temsilcilerinin bulunması lazım. BM'nın hem vizyon hem de yapısının yenilenmesi lazım.
Suriye rejiminin BM sistemindeki tıkanıklıktan cesaret alarak kendi halkına karşı sürdürdüğü vahşet insanlık için bir utanç kaynağıdır. Gözlerimizin önünde cereyan eden bu insanlık dramı karşısında hareketsiz kalmayı sadece uluslararası dengeler ile açıklamak vicdanları tahmin etmeyeceği gibi bizlerin tarih önündeki sorumluluğumuzdan da kurtaramaz.
Sadece Suriye'de değil Ortadoğu veya dünyanın herhangi bir yerinde insanlar dikta rejimlerinin şiddeti altında acı çekerken kimse kendi ülkesinde huzur içinde yaşayamaz. Bu acılar sürerken küresel sistemin kaygısız işleyebileceğini ve demokrasinin nimetlerinden yararlanabileceğini düşünen varsa büyük bir yanılgı içindedir.
IMF'nin de kapsamlı bir reform sürecinden geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Ekonomi alanındaki kurumsal düzenlemeler hayata geçirilirken küresel gelir dağılımın düzeltilmesine öncelik verilmeli.
İKİLİ GÖRÜŞMELER
Bali'deki
toplantıda Başbakan Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ayaküstü sohbet etti. Görüşmede Suriye konusunun gündeme geldiği kulislerde konuşuldu. Erdoğan ve Ahmedinecad yaklaşık bir ay önce Azerbaycan'da biraraya gelmiş ve Suriye konusunu değerlendirmişti. Bu görüşme de programda yer almadan son dakikada gerçekleşmişti. Erdoğan, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Avustralya Başbakanı Julia Gillard ve Tayland Başbakanı Yingluck Shinawatna ile de görüştü. Görüşmelere, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik eşlik etti. Erdoğan, ABD Başkanı Obama'yı da telefonla arayarak ikinci kez seçilmesinden ötürü tebrik etti.
10 KASIM'DA YOK
Bir süre önce Türkiye'yi de ziyaret eden ve dünyanın en zengin adamları listesinin başında yer alan Brunei Darusselam Sultanı Haji Hassanal Bolkiah Muizzaddin Naddavlah, "Buraya kadar geldiniz. Sizi ülkemde ağırlamaktan büyük mutluluk duyarım" diyerek, Başbakan Erdoğan'ı ülkesine davet etti. Erdoğan, bu ısrarlı daveti kabul edip Brunei'ye uğrama kararı aldı. Bali'deki toplantının sona ermesinden hemen sonra bu ülkeye gidecek olan Erdoğan, Brunei'de bir gece kalıp 11 Kasım'da Türkiye'ye gelecek.
