Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Başımızın öne eğik olmasını abartılı bir şekilde baş köşelere çekenlere sesleniyorum, başımızın öne eğik olması birilerinden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler bunu ayırt edemeyecek kadar maalesef farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler beklemenin gayreti içerisindesiniz. Milletimiz, kimin başı öne eğik olduğu zaman ne anlatmak istediğini çok iyi bilir. Biz başımızın nerede dik olduğunu göstermiş bir kadro hareketinin öncüleriyiz. Şehadet makamı her kişinin ulaşabileceği bir makam değil, er kişinin ulaşabileceği makamdır.
Teröre karşı usanmadan mücadele vermeye devam edeceğiz. Bu mücadelede kazalar da olabiliyor. Pervari'de kazayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı.
Biz bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz. İsimler ortaya koydukları eserlerle yaşar. Milletin vicdanında mahkum olanların isimleri tabelalardan bir bir indiriliyor.
Türkiye'nin her yerinde çocuk olmak zordu ama Rize'de, Artvin'de, Karadeniz'in diğer şehirlerinde daha da zordu. Rize'nin köylerinde okula ulaşmak için sabah ve akşam en az iki saat yol giden çocuklar biliyorum. O günlerde bir kurşun kalemi bir santim kaoıncaya kadar kullanmak zorundaydık. O günleri yaşayanlar bilir. Çok büyük acılar yaşadık, çok büyük çileler çektik.
10 yıl önce Artvin'de, Rize'de üniversite kurmak kimin aklından geçerdi. Rİze'ye 600 kapasiteli yeni bir yurt kazandırdık. Yurtlardaki öğrencilerin ücretsiz internet hizmetinden faydalanmalarını sağlıyoruz. İsteyen her öğrenci şartlarına göre burs veya kredi alabilir.
Kredi kuruluşlarına siyasi kararlar veriyorsunuz ama Türkiye gümbür gümbür geliyor dedim. Göreve geldiğimizde kamu net borç stokumuz yüzde 73'tü. Şimdi 38-39'lara düştü.
Bir kurşun kalemi bir samtim kalıncaya kadar kullanan, ekmeğin içinin sildiği yapan bir toplumdan bugüne geldik.