Hakan HASTAOĞLU - Sabah.com.tr
AK Parti'de il ve ilçe kongrelerinin ardından teşkilatlarda çalışmalar daha da hızlandı. Yerel seçimlere bir yıldan daha fazla zaman olmasına rağmen görülen hareketliliği AK Parti Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Tezgel ile konuştuk. Çalışmaları hakkında bilgi veren Tezgel, Beyoğlu'nun Başbakan Erdoğan açısından önemini de anlattı.
Yakında bir seçim olmamasına rağmen AK Parti teşkilatlarında bir hareketlilik gözlemliyoruz. Çalışmalara erken başlamadınız mı? Ekibinizin motivasyonunu 1.5 yıl sonraki bir seçime kadar diri tutabilecek misiniz?
Biz erken başladık mı sorusuna ben, biz hiç çalışmayı kesmedik ki şeklinde cevap verebilirim. Partimiz için seçim, seçimin bittiği pazartesi başlar. Sayın Başbakanımızdan aldığımız siyasi terbiye gereği biz hiç durmadık zaten. Gençlik kolları, kadın kolları ve ana kademimizle birlikte, genel merkez büyük kongremizin ardından yeni ekiple, değişen kadrolarla seçime sanki yarın girecekmişiz gibi çalışmalara devam ediyoruz. Beyoğlu'nda 628 sandığımız var. Şu anda her sandıkta üç tane genç, üç kadın ve üç tane de ana kademeden görevli olmak üzere sandık yönetimi kuruyoruz. Bu da bizi seçim zamanı rahatlatıyor. Bazı siyasi partiler gibi biz, seçime üç ay kala sahaya çıkmıyoruz. Biz zaten her gün sahadayız. Esnaf ziyaretlerimizle, ev sohbetlerimizle, üye taramalarımızla, genç buluşmalarımızla, mahalle danışma meclislerimizle daha seçime bir yıldan fazla süre olmasına rağmen AK Parti gençliği ve teşkilatımız sürekli sahada ve yollarda.
AK Parti'nin gençlik ve kadın kollarının sahadaki gücü farklı siyasi görüşlere mensup insanlar tarafından da kabul ediliyor. Bunun sırrı nedir? Parti bu noktada sizlere nasıl bir fonksiyon yüklüyor?
Ben 18 yaşından itibaren 10 yıldır bu siyasi hareketin içerisindeyim. En alt kademe olan sandık müşahiti olarak başladığım siyasi hayatımda, mahalle başkanlığı, yedek yönetim ve partimizde çeşitli kademelerinde görevler aldım ve şu anda da ilçe gençlik kolları başkanıyım. Benim bu süreçte görebildiğim kadarıyla bizim teşkilatımızı diğer partilerden ayıran en önemli özelliği liderini çok sevmesi ve tam anlamıyla ona biat etmesi, aynı zamanda milletini ve devletini sevmesi elbette. Her sözünü, o söylüyorsa doğru söylüyordur dediğimiz bir liderimiz var. Sayın Başbakanımız ülkemiz,Ortadoğu, tüm İslam coğrafyası hatta Müslüman olmayan mazlum devletler tarafından da çok sevilebiliyor ama Beyoğlu gençliği onu bir başka seviyor olmasının bir nedeni de sayın Başbakanımız siyasete Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanlığı ile siyasete başlıyor olması. Onun Beyoğlu'ndan çıkarak bu yollardan geçmesi, bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor ama çalışmalarımızda bizi daha da kamçılıyor. Bence bu işin en büyük sırrı, liderine aşık olan büyük bir teşkilat var. Ben olaya böyle bakıyorum.
Peki bu durum sizin sorumluluğunuzu artırmıyor mu? Beyoğlu'nda siyasete başlayarak ülkenin Başbakanlığına yükselen Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyoğlu Gençlik Kolları'ndan beklentisi nedir?
Bunun ağırlığını biz her zaman yaşadık. Nereye gidersek gidelim, hem 1-0 öndeydik bazen de mağluptuk. Mesela geçen hafta danışma meclisi yaptık. Meteorolojinin sokağa çıkılmaması uyarı varken biz salonlara sığmadık. Burada Başbakanımızın 40 yıllık dostu, dava arkadaşı Ahmet Hamdi Çamlı abimiz konuşmasında dedi ki, burası Beyoğlu, bir bakmışsınız 30-40 yıl sonra bir başbakan daha çıkar, o yüzden dikkat etmemiz lazım diye bir espiri yaptı. Biz Beyoğlu'nu siyasetin bir fabrikası olarak gördük her zaman. Biz Başbakan çıkardık, elhamdülillah. Biz bakanlar çıkardık, Binali Yıldırım gibi bakanlarımız var Kasımpaşalı. Kasımpaşa orijinli çok vekilimiz var. İstanbul büyükşehir belediye başkanımız var, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız, Rize Belediye Başkanımız, şimdi sayamayacağım kadar ilçe ve belde belediye başkanları çıkardık. Bütün bunların ağırlığıyla gayret ediyoruz ve Başbakanımıza ve aziz milletimize layık olmaktan başka hiçbir düşünce içerisinde de değiliz.
Bu dönemde seçilme yaşı düşürüldü. Bu konuda da çok tartışmalar oldu, siyaset yapan gençler olarak siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Bu tartışmaları üzülerek izledik hepimiz. Bir gençlik kolları başkanı olarak söyleyeyim, bir vekilin iki genci sağına soluna alarak bunlar mı ülkeyi yönetecek derken Fatih Sultan Mehmet Hanı unutmuştu, tarihimizdeki, Çanakkale'de şehit olan gençleri unuttu. Geçmişte siyasi çalışmalarından dolayı idam edilen genç kardeşlerimizi unuttular. Çok açık ve net söyleyeyim bu tip siyasetçiler ülkenin gençlerine ihanet etti. Biz AK Parti gençliği olarak, şehit cenazelerinde absürt hareketler yaparak şehitlerimize saygısızlık yapmıyoruz. Biz Atatürk'ün ismini kullanarak sözde cumhuriyetçilik adı altında siyaset yapmıyoruz. Biz dinimizi alet edip siyaset yapmıyoruz, biz ülkemize hizmet etme sevdasında olan gençleriz, biz geçmişimize, milletimize, partimize ve sayın Başbakanımıza layık olmaya çalışıyoruz. Sayın Başbakanımıza olan sevgimiz her geçen gün çığ gibi artıyor ki, biz gençlere her zaman, sizi siyasetin yedek kulübesinde değil ilk on birinde görmek istiyorum diyor. Gençlere siyasette yer vermek ustalığın şiarındandır diyerek bizi her zaman kamçıladı. Ana kademe il ve ilçe kongrelerinde başkanlara, kadronuzu kurarken yüzde 30'u gençlerden oluşturacaksınız diyor. Kadın kollarında da aynı şey söyleniyor yani genç kadın olmak zorunda. Belediye başkanlarına meclis üyelerini seçerken yüzde 35'in 30 yaşın altında olmasını zorunlu tutuyor. Gençlere bu kadar güveniyor. Başbakanımıza bizi bağlayan en büyük nedenlerden biri de onun gençlere olan aşkıdır. Biz bunu görüyoruz ve bu aşka karşılık veriyoruz.
Beyoğlu çok farklı dinlerin, kültürlerin, milletlerin, sosyal tabakalardan insanların, kitlelerin buluştuğu, karmaşık yapısı olan bir ilçe. Burada iktidar partisini temsil ediyor olmak nasıl bir sorumluluk yüklüyor size?
Beyoğlu'nda siyaset yapmak biraz zor. Her ne kadar güzel yanları varsa da zor yanları daha çok ama bu zorlukları aşmamızdaki en büyük rol hükümetimizin yaptığı tarihi çalışmalar, belediyemizin mükemmel hizmetleri, teşkilatımızın tek yumruk olması. Bazen idolejik görüşler bizi düşündürürken bazen de üzüyor, mesela Cihangir'de bir esnaf ziyareti yapıyoruz. Orada karşılaştığımız bir vatandaşımız, sizin çalışmalarınızdan çok memnunum, seçime bir buçuk yıl olmasına rağmen kapımızı çalıyorsunuz duyuyoruz devamlı arazidesiniz; ama biz kaldırımları gümüşten yolları altından yapsanız yine de size oy vermeyiz diyor. Peki niye dediğimde, siz şeriatı getireceksiniz diyor hanımefendi, biz 10 yıldır iktidarız, kim sizin kıyafetinize karıştı, hangimiz sizin hayat standartlarınıza müdahale etti dediğimde de etmedi ama ya ederseniz dedi. İşte böyle yaklaşan insanlarımızla ilgileniyoruz. Bir kardeşimiz üye taraması yaparken yakasında Türk bayrağı rozeti var diye saldırıya uğradı. Tabii bu Beyoğlu'nda, İstanbul'un göbeğinde yaşanıyor. Bazı muhitlerde ülkeyi kendilerinden başka seven olmadığını düşünen gençler, pankartlarımızı indiriyor, bayraklarımızı kesiyor, partili kardeşlerimize saldırıyor. Yani Beyoğlu'nda siyaset biraz zor ama dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan'a vefa
borcumuzu ödemeye çalışıyoruz. Rabbim bizi ona ve bu şerefli milletimize karşı mahcup etmesin..
