Başbakan Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada çözüm sürecinde son derece hassas bir dönemden geçildiğini belirterek, "Silahların değil, siyasetin konuştuğu yeni bir süreç başlasın istiyoruz. Gün kucaklaşma, muhabbet, silahları gömme günüdür" dedi. Erdoğan, şu mesajları verdi:
Son derece hassas bir süreçten geçiyoruz. Tahriklere, provokasyonlara, kışkırtmalara, sözlü ve fiili saldırılara açık bir süreçten geçiyoruz. İçerden de, dışarıdan da saldırılar olabilir. Bu ülkede doğuda ve batıda terörden 30 yıldır çıkar sağlayan ve halen çıkar sağlama hevesinde olan çevreler var. Bunlar siyasette de medya içinde de iş dünyasında da var. Milletimden, çözümün karşısında direnenleri iyi tanımalarını, onların ne yapmaya çalıştıklarını görmelerini rica ediyorum.
Gün muhabbet, kucaklaşma, kardeş olma, silahları gömme, kanı durdurma, gözyaşını dindirme günüdür. Silahların değil, siyasetin konuştuğu yeni bir süreç başlasın istiyoruz. Bunu aylardır, yıllardır söylüyoruz. Biz 2013 ilkbaharının ülkemizde kalıcı olmasını istiyoruz.
Provokasyonlarla, kanlı suikastlerle bizi engellemeye çalıştılar. Hepsini deşifre ettik, yargıya teslim ettik. Salı günü de Genel Merkezimize saldırdılar. Onlar bize saldırıyorlar, Elhamdülillah demek ki doğru istikametteyiz. AK Parti bu saldırılarla geri adım atacak, çapulculardan, terör örgütlerinden korkacak ve bunların önünde diz çökecek bir parti değildir.
Saldırıların ardından bu eli kanlı taşeron örgüt bir bildiri yayınladı. Bu bildirinin ardından CHP'nin bir milletvekili, hani şu teröristler tarafından misafir edilen milletvekili, sosyal medyada partimizi ve şahsımızı hedef alan bazı ifadeler kullanmış. Kanlı terör örgütünün bildirisini alın bir tarafa koyun, bu CHP milletvekilinin ifadelerini alın yanına koyun. Her ikisinin de aynı olduğunu, aynı ithamdan aynı mantıktan, aynı iftiralardan yola çıktığını görürsünüz.
Bizde CHP başta olmak üzere öyle bir muhalefet var ki, düşman girse, 'Sizi AK Parti'den kurtaracağız' dese, gidip boynuna sarılacaklar. Suriye'nin gayrimeşru rejimi Türkiye'ye karşı alçakça hareketlerin içine giriyor. CHP onlarla fotoğraf çekiliyor. Mavi Marmara olayında bile Türkiye'nin yanında değil, İsrail'in yanında yer aldılar.
MHP genel başkanına soruyorum, slogan atmada, küfür etmede üstüne yok. İyisin, güzelsin de ya sen bu ülke için bugüne kadar ne yaptın. Çıkar otobüs üstünden halat fırlatırsın. Onu çıpacılar yapsın bırak sen siyasetçisin, iş yap.
Diyarbakır'da meydanda ayyıldızlı bayrağımızın olmaması süreci sabote etmeye yönelik yeni bir sabotaj, provokasyon girişimidir. Biz isterdik ki bu parlamentonun çatısı altında olan BDP bu oyuna gelmesin ve şanlı bayrağımızı orada sahnesinde dalgalandırsın. BDP de tertip komitesi de böyle ucuz bir provokasyonun içinde olmamalıydı. Bu tür tahrikler, bu tür ucuz provokasyonlar çözüm sürecinin de ruhuna tamamen terstir. Sözler güzel ama biz uygulamaya bakarız. Söylenilenler ile yapılanların ne kadar uyuştuğuna, birbiriyle ne kadar uyum sağladığına bakarız.
