Ceza Muhakamesi Kanunu'nun (CMK) 125. maddesi uyarınca belgeler üzerinde inceleme yapan mahkeme, "12 Eylül sürecinin" yer aldığı kısımları tutanak altına aldı.
Buna göre, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Planlama Direktifleri 3. Bölüm Ulusal Özel Harekat Planları, Planlama Direktifleri 1. Kısım" başlığını
taşıyan klasörde, Kenan Evren imzalı 10 Temmuz 1979 tarihli emir yer alıyor.
Söz konusu direktifin, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde yer alan "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş
olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır" hükmü uyarınca düzenlendiği belirtilen emirde, bunun Emniyet-Asayiş (EMASYA) planları ile karıştırılmaması uyarısı bulunuyor.
"Yurt Kor" planında, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kendisini vatandaşların koruyuculuğuna emanet etmiş olup, bu emanetin dış tehlikeye olduğu kadar içeriden belirecek tehditlere karşı da nihali koruma sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetlerine aittir" açıklaması yer aldı.
ÖNLENECEK TEHLİKELER
Planda, "önlenilmesi amaçlanan tehlikeler" şöyle sıralandı:
"-Komünizm, Kürtçülük, ırıkçılık, irtica gibi iç tehditler,
-Anarşik unsurlarla etnik grupların faaliyetlerinin birleşmesi ve bunlardan destek alınarak etnik grupların istismar edilmesi,
-Atatürk ve 27 Mayıs ilkelerini red ve inkar eden toplulukların iç düzeni bozucu faaliyetleri,
-TSK'nın bütünlüğünü bozmak ve bünyesinde zaafiyet yaratmak amaçlı grupların faaliyetleri,
-Halka yapılacak gizli ve açık telkinler neticesinde halk ayaklanması,
-Türkiye'de huzur ve sükunun temin, iktisadi bünyeyi geliştirme, yaşam seviyesini yükseltme, Atatürk ilkelerini yaşatma ve 27 Mayıs ruhunu ebedileştirme gibi kamuoyunu kendi tarafına çekmek isteyen fikirlerin arasındaki kişi ve toplulukların, gerçek amaçlarını gizleyerek silahlı bir ayaklanma teşebbüsü."
Planda, politik durum, düşman ve dost kuvvetlerin değerlendirilmesi de yapıldı.
YENİ DURUMA GÖRE YENİ PLANLAMA
"Yurt Kor Planlama Direktifi" nin yürürlükten kaldırılmasıyla ilgili yazıların da yer aldığı belgede, "Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde baş
gösteren ayaklanma, vatan ve cumhuriyete karşı eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten ve dıştan tehlikeye düşürme, Anayasa'nın tanıdığı hür ve demokratik düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen yaygın şiddet hareketlerinin" Anayasa'da belirtilen olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilanını gerektiren faaliyetler olduğu kaydedildi.
TSK'nın, olağanüstü hal, sıkıyönetim yasalarına göre, "Genelkurmay Emniyet ve Asayiş Direktifinde" belirtilen esaslar çerçevesinde Türkiye
Cumhuriyeti'ni içten gelebilecek bir tehdide karşı koruyup, kollayacağı ifade edilen belgede, "TSK'nın mevcut yapısı, komuta ilişkileri ve personelin göreve bağlılığı göz önünde bulundurulduğunda böyle bir tehdidin olmayacağı, böyle bir ihtimal bulunsa dahi barıştan itibaren yapılacak planlamaların bazı sakıncalarının olabileceği, böyle bir durumda mevcut planların yürürlüğe konulmasından öte o günkü şartlara göre yapılacak planlama ve verilecek emirlerle tehdidin kaldırılmasının daha uygun ve emniyetli olacağı" değerlendirilmesinde bulunuldu.
"Yurt Kor" planının iptal edilmesi durumunda, şartlar dahilinde yeni bir "konsept planın" hızla harekat planına dönüştürülmesi teklifinin de yer
aldığı belgede, Genelkurmay Başkanının emri doğrultusunda, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Necdet Öztorun imzalı 6 Ağustos 1985'te "direktiflerin kaldırıldığına yönelik" ilgili komutanlıklara gönderilen yazı da bulunuyor.
