Başkent Kahire'de düzenlenen "İslam Alimlerinin Suriye Olaylarındaki Yeri" konulu konferansta konuşan Büyük Alimler Konseyi (Hey'etu Kibari'l-Ulema) Üyesi Gasbi Zalat, "Suriye'de bireysel cihat söyleminin" ancak Arap ve Müslüman ülkelerin himayesinde oluşturulan orduyla gündeme gelebileceğini belirtti.
Söz konusu bölgesel gücün, Müslüman ülkelere saldırılması durumunda aktif rol oynayabileceğine, Suriye'de bireysel cihat etmenin tehlikelerine işaret eden Zalat, "Bu tür girişimler, Suriye'deki olayların mezhep savaşına dönüşmesine katkı sağlar" dedi
Ezher Fetva Komitesi'nin eski üyesi Abdulhamid el-Atraş ise Suriye'nin Müslüman bir ülke olduğunu hatırlatarak, "Suriye'de aynı inancın iki farklı ekolü çatışmaktadır. Müslümanları Suriye'de bireysel olarak cihada davet eden çağrı, iki kardeş mezhebin birbirini öldürme çağrısıdır" diye konuştu.
Atraş, Müslüman ülkelerin ortak ordu kurmasını beraber hareket etmeye örnek göstererek, kişilerin bireysel olarak cihat etmelerini eleştirdi.
Ezher'e bağlı İslam Araştırmaları Yüksek Konseyi Üyesi Muhammed eş-Şahhat el-Cündi de Suriye'de yaşananların iç savaş hükmünde olduğunu ve cihadın bu topraklara uygulanamayacağını söyledi. Cündi, "Doğru cihat zulme karşı yapılır. Ancak cihat, birinci derecede Müslüman olmayan düşmana karşıdır. Suriye'deki cihat, İslam'a yapılmış bir düşmanlığa karşı olmadığı için burada cihat etmek farz-ı ayn (bireysel olarak yerine getirilmesi gereken dini yükümlülük) değildir" ifadesini kullandı.
