Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen'in 1995'te merhum gazeteci Savaş Ay'a verdiği bir röportajda "Cebrail bile gelse, Türkiye'de bir parti kursa, ona bile, onun partisini bile desteklemem" dediğini hatırlatarak "Cebrail parti kursa desteklemem diyen zat, şu anda bütün gücüyle CHP'yi destekliyor. Şu anda Türkiye'de siyaseti karıştırmanın mücadelesini veriyor. Cebrail parti kursa desteklemem diyecek kadar cüretkar, bu kadar kibirli olan bir zat şu anda, uluslararası odaklarla birlikte T.C. Hükümeti'ni yıpratmaya çalışıyor. Türkiye'de yıkıcı siyasetin başını çekiyor" dedi. Erdoğan, dün önce Kırklareli'nde Cumhuriyet Meydanı'nda ardından, Denizli'de Özay Gönlüm Meydanı'ndan halka seslendi "Dik dur eğilme" yazılı afişlerin asıldığı meydanlara eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkarak vatandaşları selamlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kırklareli ve Denizli'de özetle şu mesajları verdi:
CHP esersizlik siyaseti yapar, kaset siyaseti yapar. MHP hakaret siyaseti yapar. BDP gerilim siyaseti yapar ama AK Parti eser siyaseti yapar.
Bir internet yasası... Bu CHP, güya içinde hukukçular var, ama aklı evveller de var, kalkmışlar, kim verdiyse bunlara bu aklı, yine Pensilvanya'dan mı geldi bilemiyorum, bunlar Resmi Gazete'de yayımlanmadan AYM'ye müracaat ettiler, AYM de reddetti. Bununla yetinmediler. HSYK'da da benzer yola başvurdular. Resmi Gazete'de yayımlandı. Fakat bu defa da verdikleri dilekçe eksik. AYM onu da iade etti.
CHP, şu anda, Pensilvanya'daki o zat tarafından idare ediliyor. CHP'nin Genel Başkanı'na, Pensilvanya'daki hocası akıl veriyor. Eline kasetler gönderiliyor, montaj kasetler. 90 yıllık parti CHP, şu anda, Pensilvanya'daki bir zat tarafından adeta kukla gibi oynatılıyor.
Bunlar, kendilerine göre tarihler belirlediler. Aralıkta iktidarı belirleyecekler. Tabii olmadı. Plan, ocakta belirleyecekler, ocak da tutmadı. Şimdi yeni hedefleri var. 30 Mart seçimlerinde AK Parti yüzde 35 altına düşecek, nisanda da yeni hükümet kurulacak. Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış.
Türkiye'de, 91 yıllık cumhuriyet tarihimizin en çirkin darbe girişimi, en büyük ihaneti yaşanıyor şu anda. Sadece bir dava dosyasında, 3 bine yakın insanı dinlediler. Kendileri hariç herkesi dinlemişler. (...) Ama biz şimdi onların izini sürmeye başladık. Bunların inine gireceğiz, çıkaracağız oralardan. Çünkü bu ülkenin ulusal güvenliğini, tehdit edenlere karşı bizim koruma görevimiz var.
Bu darbe girişimi, bu ihanet girişimi, benim şahsıma değil, AK Parti'ye değil, hükümete değil, Türkiye'ye yöneliktir.
17 Aralık darbesi güya CHP'nin desteğiyle yapılacaktı. CHP, Meclis'te gerilimi artıracak, sokakları tahrik edecek, Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek için üzerine düşen vazifeyi yapacak, böyle anlaşmışlardı. Gel gör ki bir Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı dahi beceremediler. Dünyada hiçbir darbeci bunlar kadar aciz, bunlar kadar gülünç duruma düşmemiştir.
Bu ülkede siz okullar, dershaneler, üniversiteler açtınız. Bunları hep bu iktidar sayesinde yapmadınız mı be. Elinize dilinize dursun.
Devlet okulları size yeter. Bunlar sülük gibi emdiler. Ama sülük bunlardan faziletlidir. Sülük kirli kanı emer. Bunlar temiz kanımızı emdiler.
Bu ana muhalefetin genel müdürü, elinde molotof kokteyl ile dolaşanları çok seviyor. Kusura bakmasınlar, benim onlara sevgim yok. Ben, onlar için sadece o molotof kokteyllerinden kurtulmalarını beklerim.
'Yargı tehdide sessiz kalıyor'
Yargı içinde bu paralel örgüt, kendi mensuplarıyla bir yapı oluşturmuş. Emniyet içinde aynı şekilde bir yapı oluşturmuş. Örgütlü, planlı biçimde yargıyı ve emniyeti töhmet altında bırakacak işler yaptılar. Tabi temiz yargı ve emniyet mensuplarımız var. Onların bu yaptıklarından onlar da yaralandı. Ama inşallah bunu temize çıkaracağız. O ak sütü lekeleyenlere bu imkanı vermeyeceğiz. Hala Türkiye'de yargıyı kilitlemeye, iş göremez hale getirmeye, adalet dağıtamaz bir konuma çekmeye çalışıyorlar. Ortada çok vahim iddialar varken, çok çirkin eylemler varken, şantaj, tehdit, ajanlık, casusluk varken, yargı buna sessiz kalıyor, yargı buna tepkisiz kalıyor.
