Başbakan Tayyip Erdoğan, dünkü grup toplantısında paralel yapıya yönelik eleştirilerine devam etti. Erdoğan şu mesajları verdi:
NAMERTÇE DAVRANDILAR: MİT'in TIR'larına saldırıda amaç Türkiye'ye,'terör örgütlerine yardım eden ülke' iftirasını atmaktı. Düşünün, bu ülkenin kurumlarına yerleşmiş çete mensupları, kendi ülkelerine 'terörist ülke' yaftasını yapıştırmak için bu operasyonu yaptılar. İnanın, düşman gelse böyle namertçe davranmazdı.
BAZI YARGI MENSUPLARI İHANET ETTİ: Bu ülkenin bazı yargı ve emniyet mensupları, Türkiye'nin en azılı düşmanlarını bile kıskandıracak biçimde, kendi ülkelerine bu ihaneti yaptılar. Türkiye terörü destekliyormuş gibi bir algı oluşturulmak istendi.
KARALAMA KAMPANYALARI YÜRÜTÜLÜYOR: AB içinde Türkiye'yi hemen hiç tanımayan, Türkiye'de sadece belli kaynaklardan haber alan kesimler nezdinde kara propaganda yapıldı. ABD'de aynı şekilde kara propaganda yapıldı ve yapılıyor. Ülkelere mektuplar yazılarak, hatta Ermeni lobisinin temsilcileri ile işbirliği yapılarak, hatta onlara parasal destek verilerek Türkiye'ye karşı çok çirkin, çok alçakça karalama kampanyaları yürütülüyor.
ADANA'DA VATANSEVER SAVCI: Adana'da vatansever bir savcı çıktı. Hem casusluk faaliyetleri hem de hukuksuz dinlemeler konusunda soruşturma başlattı. Bazı zanlılar da bu soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı ve tutuklandı. Aradan bir kaç gün geçmeden işte o paralel çetenin mensupları devreye girdiler ve soruşturmaya müdahale ettiler. Paralel yapının medyası manşet atıyor, paralel yapının yargıdaki uzantıları adeta talimat almışçasına zanlıları serbest bırakıyor ve tutuksuz yargılama kararı ile serbest kalıyor.
SERSEST BIRAKILMALARI DÜŞÜNDÜRÜCÜ: Ortada apaçık bir ihanet varken, apaçık bir casusluk faaliyeti varken haklarında güçlü deliller bulunan zanlıların serbest bırakılması gerçekten düşündürücüdür.
YÜKSEK YARGI FİLM İZLER GİBİ İZLİYOR: Başta HSYK olmak üzere, yüksek yargı da bu hukuk cinayetlerini adeta uzaktan film izler gibi izliyor. Allah aşkına soruyorum: Bu mesele sadece benim meselem midir? Bu mesele Türkiye meselesi değil de nedir?
3 MAYMUNU OYNUYORLAR: CHP, MHP, BDP bu hukuksuzluk karşısında hiç konuştular mı? Daha ne kadar susacaklar, daha ne kadar üç maymunu oynayacaklar?
BİRİLERİ HAŞHAŞI FAZLA KAÇIRMIŞ OLABİLİR: Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir. Birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir. Birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak, yılmadan, vazgeçmeden, asla boyun eğmeden, geri adım atmadan bu çetenin üzerine gideceğiz.
ADLİYE KORİDORLARINDAN ÇETEYİ TEMİZLEYECEĞİZ: Devletin koridorlarından çeteleri nasıl kovduysak, kovuyorsak, o koridorları nasıl temizlediysek, adliye koridorlarından da o çeteleri, o şebekeleri kesinlikle temizleyeceğiz. Ama tabii bunun akşamdan sabaha derseniz, o kadar kolay değil, 35 yıllık bir sürecin temizliğini yapacaksınız. Yargıda tuzun kokmasına izin vermeyeceğiz.
TABANLARI HESAP SORACAK: Yapay gündemler, bu üç muhalefet partisinin de seçimin verdiği mesajlardan köşe bucak kaçmalarına çare olmayacaktır. Tabanlarına gereken hesabı vermezlerse, er ya da geç bu partiye oy vermiş kardeşlerim parti yönetimlerini sorgulamaya başlayacaktır. Nitekim CHP'de de bu sorgulamanın başladığını görüyoruz.
Cumhurbaşkanı seçimi krize dönüşmeyecek
"30 Mart seçimleri öncesinde, aynen bugün olduğu gibi, seçimlere 4 ay kala 17 Aralık'ta bir senaryo yazdılar ve bu çirkin senaryoyu uygulamaya koydular. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay kala da aynı şekilde bayat senaryoya başvuranlar, milletten gereken cevabı alırlar. Geçmişte olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimini krize dönüştürmeyeceğiz. Bu süreci suhuletle götüreceğiz. Ekonomide, demokraside en küçük bir riskin oluşmasına, en küçük bir belirsizlik oluşmasına mahal vermeden bu süreci tamama erdireceğiz."