Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Selam olsun insana, zamana ve mekana...
Öncellikle insana selam olsun. Sevgililer sevgilisine selam olsun. Hacı Bayram-ı Veli'ye selam olsun. Hacı Bektaş'ı Veli'ye selam olsun.
Mekana selam olsun. Muzafferler sonrası bize vatan olarak teslim edilen bu toprağa selam olsun. Bu vatanın her bir köşesinde heybetle duran Ağrı'ya, Erciyes'e Toros'a Ilgaz'a selam olsun.
AK Parti konjenktürel siyasi şartlarda çıkmış bir parti değildir. Bir döneme bir kesime hitap eden bir parti değildir. Bütün ulu erenlerin kıyamete kadar sürecek kutlu yürüyüşünün bugün tecessüm etmiş halidir.
AK Parti milletin ta kendisidir.
Bu bir vefa kongresidir.
Cumhurbaşkanımıza şunu söylüyoruz; size millet olarak teşekkür borçluyuz. 1.5 yılda bu partiyi iktidar yaptınız.
Cumhurbaşkanımızın bu dönemde görevini layıkıyla yürüttüğüne şahit misiniz?
Hiçbir mahfil bu partiye fitne sokamayacaktır. Yeni bir yürüyüşün arifesindeyiz.
Son 12 yıl içinde büyük bir restorasyon hareketi yaptık.
AK Parti hareketi yeni bir medeniyet ihyası ve inşası için yeni yola girdi.
Yeni Türkiye'nin psikolojik altyapısı, temeli özgüvendir. Son 12 yılda büyük devrimlere imza atıldı.
Bu özgüven bizde oldukça hiç kimse bu yürüyüşe dur diyemeyecek.
Gezi olaylarının, 17-25 Aralık kumpaslarının en büyük hedefi millete kazandırdığımız özgüveni yıkmaktı.
Bize ütopikler diyorlar, rüya görüyor dediler. Biz bir rüya görüyoruz. Bu rüyayı göremeyenler utansın.
Milletin adamı cumhurbaşkanlığı makamında. Milletin adamları tükenmeyecek, bizden sonra da yeni nesiller yola devam edecek.
AK Parti'nin en büyük başarısı bir milleti tek bir yürek tek bir güç haline getirmiş olmasıdır.
Cumhurbaşkanımızın emanet ettiği çözüm süreci sonuca erene kadar bize uyku haramdır.
Bizim iktidar olduğumuz sürece Türkiye'de hiç kimse ötekileştirilmeyecek.
Alevi, Sünni kardeşlerimiz bu toprağın asli unsurlarıdır.
Gayrimüslim vatandaşlarımız da hangi dine mensup olursa olsun asli unsurlarıdır.
Şefkat ve merhamet bizim kültürümüzdür.
Türkiye'de ifade, inanç, düşünce ve girişim özgürlüğü AK Parti hükümetlerinin teminatı altındadır.
Her özgürlük sorumluluk getirir.
Geçen sene öyle bir kampanya yürütüldü ki, Türkiye'de otoriterleşme var diyerek Cumhurbaşkanımıza ve hükümete saldırılar başladı, iftiralar atıldı.
AK Parti iktidarları bölünemez, şu dönemden sonra otoriterleşme var derseniz AK Parti kadroları arasına fitne sokmaya çalışıyordur.
Türkiye gerçek demokratikleşme hareketini son birkaç yıl içinde gerçekleştirilebildi.
Demokrasi nacak ve ancak millet iradesini hayata geçirdiği zaman demokrasi niteliği taşır.
Bu milletin ne zaman başı dara sıkışsa sandığı bekledi. Hiç umutlanmasınlar, sandığa sahip çıkacağız.
AK Parti iktidarının en büyük devrimi milli irade devrimidir.
Yeni Türkiye'de devlet de hükümet de milletin emrindedir.
Özgürlükçü bir demokrasi için yeni Anayasa yapacağız. 2015 seçimlerinde Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa sahip olacak mıyız? İlk defa millet iradesini temsil edenlerin bir Anayasa yapacak mıyız?
Millet iradesine dayanan makamlar arasında ihtilaf çıkmaz. Seçilmiş cumhurbaşkanı ile seçilmiş başbakan el ele yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz.
AK Parti iktidarlarıyla devlet restorasyondan geçti.
Paralel devlet yapısı aslında fetret isteyen bir yapıdır. Gezi olaylarından bu yana onların yayın organlarında tek bir olumlu haber göremezsiniz.
Hiçbir şekilde devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz.
Bürokraside aranacak tek nitelik liyakattir. Eskiden bazı locaların yaptığı şekilde, şimdi de paralel yapının yaptığı şekilde bürokrasiyi ele geçirip siyasi otoriteye şantaj yapmak ihanettir.
Hiçbir şekilde devletimize nüfuz edemeyecekler. Devlet iradesine talip olanlar milletten destek isteyecekler.
Bizim için siyaset erdem ve ahlak vesilesidir. Siyasetimizin ahlakı Şeyh Edebali'nin ahlakıdır; insanı yaşat ki devlet yaşasın.
İki kongre süreci yaşanıyor. Bir AK Parti ve CHP'de.
AK Parti'de her kademe istişareler yapıldı. Güya otoriter dedikleri yapı içinde son derece ahlaki ve erdemli istişareler yapıldı. Biz AK Parti'liler olarak bu salondan daha da bütünleşmiş çıkacağız.
Biz bir sadakat ve hilm hareketiyiz. Musalla taşına kadar sürecek olan bir birlikteliğin adıdır AK Parti.
Yolsuzluklara karşı en çetin mücadeleyi vermiştir AK Parti ve verecektir.
Biz milletin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkına uzanacak eli, kardeşimizin olsa koparırız.
Bir takım dosyaları tam da üç seçim öncesi piyasaya sürmeye biz siyasi operasyon deriz ve bunlara hiç boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.
Adaletin olmadığı devletin yaşaması mümkün değildir.
Onun için partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi'dir.
Siyasete hakim olmak için yargı mensupları devreye girdiğinde millet çok büyük bedeller ödedi.
Osmanlı'nın başına gelen felaketin Türkiye'nin başına gelmesine müsaade etmeyeceğiz.
Paralel devlet yapılanması içinde bürokrasinin bir kesimi ile yargının bir kesimi arasında öyle network oluştu ki, kimsenin emniyet hissi kalmadı.
12 Ekim'de HSYK seçimleri var. Sanki Cumhurbaşkanlığı seçiminden daha önemliymiş gibi bir hava oluşturuluyor.
HSYK, milletin seçtiği siyasi iradesinde Demokles'in kılıcı gibi sallanacak diye düşünüyorlar.
Hiçbir kılıç milletin iradesinden daha güçlü değildir. Hiçbir güç milletin iradesini aşamaz.
Yargının bağımsızlığı bizim için esastır ama sadece yürütmeye ve yasamaya karşı değil kendisini domine etmeye çalışanlara karşı da bağımsız olmalı.
27 Mayıs yargısının mantığını bir daha kimse Yeni Türkiye'de göremeyecek.
Dikey mimariyi değil yatay mimariyi kullanarak kadim şehirler oluşturacağız.
İstanbul, önümüzdeki dönemde bir birleşmiş millet şehri olarak büyük bir dünya şehri olacak.
AK Parti iktidarlarında ekonomik sıçrama yaşandı.
2001'de IMF defteri açıldığında siyasi hegemonya defteri de açılmış oldu.
Şimdi ikinci sıçramanın eşiğindeyiz.
Hiç kimse bu ülkeyi borç batağı üzerinden idare edilebilen bir ülke haline getirmeyecek.
Eğitim reformu ve Ar-Ge destekleri ekonomiyi desteklemek üzere düzenleyeceğiz. Reel sektörü güçlendireceğiz. Tarımda etkin reformların önünü açacağız. Dış yatırımları da çeken büyük yatırımların eşiğinde olacağız.
Dünyanın 17., Avrupa'nın 6. ekonomisiyiz. Önümüzdeki dönemde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek için gece gündüz çalışacağız.
Dış politikada temel ilkemiz politikamızın Ankara merkezli olmasıdır. Dış politikamız çok boyutlu olmaya devam edecektir.
Türkiye'nin AB hedefi stratejik bir hedeftir ve kararlılıkla sürdürülecektir.
Yeni dönemde al bayrağı dünyanın her köşesinde dalgalandırabilmek için gece gündüz çalışacağız.
Dış politikamız insani, vicdani diplomasiye dayanır. Bütün dost coğrafyalardaki beklentilere cevap vereceğiz.
Ümitlerini bize bağlamış hiçbir kardeş halkı yalnız bırakmayacağız.
Hedef savunan adamın Türkiye'sidir, hedef bir şiir okudu diye Pınarhisar Cezaevi'ne giderken bugünleri gören Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'sidir.
Hedef Gazi Mustafa Kemal'in Ankara merkezli tam bağımsız Türkiye'dir.
