MEZAR-I ŞERİF, Afganistan - Mollalar sert bir ifadeyle ekrana bakıyordu. Kuran'dan ayetler önlerindeki ekrana yansıyordu. Ancak toplantının konusu kendilerini biraz rahatsız etmişti. Bir eğitmen, "Bir bebek en azından 12 ay anne sütüyle beslenmeli. Göğüs içindeki süt güvendedir. Toz ve mikroplar içeriye giremez" diyordu. Bu, doğum kontrolü üzerine bir seminerdi. Her kadının ortalama 6 çocuk sahibi olduğu Afganistan, Asya'nın en yüksek doğum oranına sahip ülkesi. Ancak Mezar-ı Şerif ve çevresinden gelen 10 din adamından oluşan dinleyiciler bu seminere pek yabancıydı. Seminerdeki mesaj basitti. Çocuk sahibi olmak iyidir, ama çok fazla olmamak kaydıyla. Bir doğumdan sonra kadının vücudunun kendini yeniden toparlaması için en az iki yıl beklenmeli. İslam'da doğum kontrolünü açıkça yasaklayan bir emir yok. Ancak İslam, anne rahmine düşen cenini koruyor. Diğer inançlardaki din adamları gibi mollalar da, çocukların Allah'ın armağanı olduğunu düşünüyor. Ve hepsi de çok çocuk sahibi olmayı savunuyor. Bu doğum kontrol seminerini organize eden Marie Stopes International adlı kurumun başındaki yetkililer, Afganistan'ın bu yüksek doğum oranını artık daha fazla kaldıramayacağı görüşünde. Bu oran geliri kişi başına 700 dolar olan bir ülkede ağır bir yük. Ayrıca bu yüksek doğum oranı anneler için de riskli. Bazı bölgelerde yüzde 8'e ulaşan ölüm oranlarıyla Afganistan, Sierra Leone'den sonra anne ölümlerinin en yüksek olduğu ikinci ülke. İlk başlarda mollalar seminere katılmakta biraz gönülsüzdü. Doğrusunu söylemek gerekirse, seminere katılmaları için kendilerini ödeme yapıldı. Fakat sürpriz bir şeklide seminere canlılık kattılar. Etkileyici bir sarığı olan uzun boylu mollalardan Emruddin, "Bu dostça ve yararlı bir tartışma oldu. Eğer çok çocuğunuz varsa ve onları kontrol edemiyorsanız, bu İslami açıdan iyi bir şey değil" diye konuşuyor. Belki de bu kadar olumlu ve açık olmaları seminere bir mollanın başkanlık etmesi ve Kuran-ı Kerim'den ayetlere yer vermesiydi. Belki de, bazı tutumlarının değişmeye başlamasıydı. 29 yaşındaki mollalardan ve seminerdeki eğitmenlerden Seyid Vasım Masum, Afganistan'ın değiştiğini söylüyor. Özellikle de kentlerin. "İnsanlar bize sürekli nasıl az çocuk sahibi olacaklarını soruyor" diyen Masum, mollaları bu konuda düşünmeye çağırıyor. Doğum kontrolü hakkında halkı bilinçlendirmek için ülkenin kentlerini kapı kapı dolaşan Marie Stopes için çalışan Afganlı kadınlar, ilgi gördüklerini belirtiyor. Fakat insanların çoğu doğum kontrolü kampanyasından ve amaçlarından kuşkulu. Bazıları Marie Stopes çalışanlarının yabancı ajan veya Müslüman nüfusunu azaltmak isteyen Hıristiyan misyonerler olduğunu düşünüyor. Fakat açık fikirli olanların sayısı her geçen gün artıyor. Azize adlı bir kadın Stopes çalışanlarına, "Bu kişilerin varlığı bir tür sürpriz gibi" diye konuşuyor. Marie Stopes'in verilerine göre 2009'da, ocak ayında 6 bin olan doğum kontrol haplarının satışı eylülde 11 bine çıkarak neredeyse iki katı katar arttı. Ancak doğum kontrolü konusunda en büyük sıkıntıyı çekenler reislerinin molla olduğu aileler. Stopes çalışanı Mahmuda bu tür bir aileyle ilgili anısını hatırlıyor. Molla'nın eşinin kendisini alçak sesle konuşması konusunda uyardığını belirten Mahmuda, kadının "Eğer kocam bu hapları aldığımı duyarsa beni cezalandırır" dediğini söylüyor. Afgan kadınlar doğum kontrol haplarını gizlice alıyor. Hatta Azize'nin kocası bile hapları kullanmasına karşı çıkmış. Mezar-ı Şerif'te genel anlayış bir mollayı ikna etmeye dayanıyor. Mollaların eğitmeni Masum, bunu şu şekilde ifade ediyor:"Burası bir İslam ülkesi. Eğer din adamları doğum kontrolünü desteklerse, kimse buna itiraz etmez."
