MAHAÇKALE, Rusya - Rusya'daki Dağıstan Cumhuriyeti'nde etnograf olan Magomedkhan M. Magomedkhanov'un ABD'ye yaptığı son ziyarette başına komik bir şey geldi. Etrafı Harvard Üniversitesi'nden seçkin meslektaşları ile sarılmışken, herkesi rahatlatmak için tek bir yol olduğunu hissediyordu; vahşi hayvanlarla dolu çukura düşen bir Yahudi ile ilgili en sevdiği fıkrayı anlattı. Oluşan sessizlik kızgınlığa dönüşürken, Magomedkhanov bir anda Dağıstan'da olmadığını hatırladı. Magomedkhanov, bir Arçi. Kökeni bilinmeyen bir dil konuşan bin 200 kişilik bir etnik grup olan Arçiler, en az 700 yıl dağlarla çevrili bir alanda yaşayıp dış dünyaya ancak aşması zor patikalarla bağlıydı. 14 büyük ve birkaç düzine küçük etnik grubun yaşadığı Dağıştan için Arçilerin durumu olağan dışı değil. Bölgenin bu karmaşık etnik yapısı, mizah duygusuna da yansımış. Dağıstanlılar, Avarların kalın kasları, Darginlerin paraya düşkünlükleri, Lezginlerin pısırıklıkları, Lakhların kurnazlıkları ve daha birçoğu gibi, en sevilen temalar etrafında saatler boyu etnik fıkralar anlatabilirler. Bir örnek: Savaş alanında bir Avar, yaralı bir Dargin'i taşıyormuş. Dargin, ikisi birden ölmesin diye, onu bırakması için arkadaşına yalvarmış ancak daha fazla acı çekmemesi için ondan kendisini vurmasını istemiş. Avar en sonunda ikna olmuş, silahını çıkarmış ama kurşunu kalmadığını fark etmiş. Dargin cebini karıştırmış ve bir mermi çıkarıp "Mermiye ne kadar verirsin?" diye sormuş. Bazıları fıkra anlatma geleneğinin arazi yapısına göre geliştiğini söylüyor. Rusya Bilim Akademisi'nde çalışan Dağıstanlı sosyolog Enver F. Kisriev, Sovyetler Birliği zamanında köylere yollar döşemeden önce, ozanların bölge bölge dolaşıp komşular arasındaki davranış ve giyim farklılıklarını anlattığını söylüyor. Örneğin Tsovkra, cambazlar köyü olarak biliniyordu. Kharbuk ise hançer yapımıyla tanınıyordu. Yüzyıllardır dilsel ve etnik bariyerlerle çevrili topraklarda ticaret yapmaktan başka şansları olmayan gruplar arasında derin bir etnik tolerans gelişti. "Dağıstan'da herkes etraflarında çok farklı düşünen insanlar olduğunu bilir" diyor. Kisriev, milliyet kavramının eskiden Dağıstanlılara pek bir şey ifade etmediğini belirtiyor. Ancak Sovyetlerin dağılmasının yol açtığı boşlukta, yerel grupların etnik kökenler üzerine siyasi birlikler oluşturmaya başlamalarıyla, milliyetçiliğin alevlendiğini ifade ediyor. Bu atmosfer içinde etnik fıkralar bir denge oluşturmaya yarıyor. Akademik eserleri içinde "Tattooed Mountain Women and Spoon Boxes of Dagestan'' (Dağıstan'ın Dövmeli Dağ Kadınları ve Kaşık Kutuları) isimli bir çalışması bulunan Magomedkhanov, etnik fıkralarla eğlenemeyenlerin "karakterinde bir eksiklik olduğu" düşünülür diyor.