Cape Town - Peder Daniel Brits, Table Dağı'nın eteğindeki gerçekleştirilen kusursuz bir düğünü hatırlıyor. Küçük kilisede, aileleri ve dostlarıyla çevrili heyecanlı bir çift evlilik yeminlerini etmeden önce, bir kadın şarkıcı "Wind Beneath My Wings" şarkısını söyledi. Evlenen çiftin iki erkek olması kimseyi şaşırtmışa benzemiyordu. Brits ise buna artık alıştığı için pek de umursamıyordu. Sonuçta Güney Afrika 4 yıl önce eşcinsel evliliği yasallaştırdığından beri 500 eşcinsel çifti evlendirmiş. Güney Afrika Güney Yarımküre'de bu tip evliliği yasallaştıran ilk ülke oldu. İkincisiyse geçen ay bunu onaylayan Arjantin. Hükümet rakamlarına göre, Güney Afrika'da 3 binden fazla eşcinsel çift evlendi. Bu çiftlerden yaklaşık yarısında eşlerden en az biri yabancı. Eşcinsel evliliğine izin veren yasayla beraber ülkede eşcinselliğe duyulan hoşgörü artmaya başladı. Düğünler ayrıca düğün organizasyonu yapan şirketlerin işlerini de artırdı. Herhangi bir Hıristiyan mezhebine bağlı olmayan Peder Brits, "Irkçı rejim, hoşgörüyü bastırıyordu. Ama bu rejim gidince, toplumumuz çok hızlı ilerledi. Şimdi çoğu kişi kendisini hayatın akışına bırakıyor" dedi. Güney Afrika'daki yasal korumalar, Afrika'nın diğer bölgelerinde eşcinsellere karşı gösterilen aşırı tepkiyle büyük bir tezat oluşturuyor. Örneğin, geçenlerde Malavi'de eşcinsel bir çift yargılanırken, Uganda eşcinselliğe ölüm cezası gerektiren bir yasayı tartışıyor. Ama Gay ve Lezbiyen Destek Grubu'nun Başkanı Anthony Manion, eşcinsel evliliği onaylayan yasanın Cape Town ve Johannesburg gibi büyük şehirlerin dışında yaşayan yoksul siyahî vatandaşlara pek fayda sağlamadığını belirtiyor. Kırsal bölgelerdeki eşcinseller ayrımcılık ve şiddete maruz kalıyor. Manion, "Güney Afrika'daki eşcinsellerin çoğu, derin ekonomik eşitsizlik, toplumsal tecrit ve kültürel dışlama yüzünden evlenecekleri kişiyi seçme şansına hâlâ sahip değil" diyor. Bazıları tutucu kırsal kesimlerde değişimin zaman alacağını belirtiyor. Afrikanerler (bir zamanlar, Güney Afrika'daki ırkçı ayrımcılığı dayatan beyaz azınlık) ve "renkli" adı verilen melez nüfus içinde görülen tutum değişikliğini umut verici bir işaret olarak algılıyorlar. Peder Brits'e göre, evlendirdiği Güney Afrikalıların yüzde 80'inin, eşcinselliğin uzun süre kınandığı bir toplum olan Afrikanerlerden olması bilhassa şaşırtıcı. Güney Afrika'daki beyazlar eşcinsel evliliği tam olarak benimsemekten henüz çok uzak. Bazı şirketler eşcinsel çiftlerin oluşturduğu pazara girmeye can atarken, diğerleri "Hıristiyanlık kuralları"nı hatırlatarak bu pazara sırtını dönüyor. Birçok yabancı için Güney Afrika kendi ülkelerinde olmayan bir yasal hoşgörüyü sunuyor. Damon Bolden, 2007'de Anayasa Tepesi denen bölgedeki bir kilisede evlendi. Aynı bölgede Irkçı yönetim zamanından kalan bir hapishane var ve bu bina şimdilerde Anayasa Mahkemesi ve birçok insan hakları grubuna ev sahipliği yapıyor. Çift 2008'de New York'a dönmeden önce, 5 yıl boyunca Johannesburg'da yaşadı ve Amerika ve Afrika geleneklerini birleştiren bir törenle evlendi. New York'ta verdiği mülakatta Bolden, "Bu kadar genç ve modern bir demokraside evlenmek bir onurdu. Orada olabiliyorsa, burada da olabilir" diyor.
