Kafalarına bağlanmış iki kamera ve sırt çantalarına yerleştirilmiş kablosuz vericilerle oyun odasında paytak paytak yürüyüp emekleyen bebekler ve küçük çocuklar, minyatür sayborglara benziyor. Bir kamera sağ gözü, diğeri görüş açısını hedefliyor ve her ikisi de yakındaki monitörlere videolar gönderiyor. Videolar birleştirildiğinde, ortaya kırmızı hedef noktalarıyla çocukların nereye baktığını gösteren bir kayıt çıkıyor. Bilim insanları çocukların dünyaya nasıl baktıklarını anlamak için göz-takip sistemini kullanıyor. 5 aylık ve daha büyük çocuklar ayarlanabilir tahta rampalar, uçurumlar, aralıklar ve merdivenlerden oluşan bir engel parkurundan geçiyor. Bazen de tabanı teflon kaplı kaygan ayakkabılar ve ağırlık yelekleri giyiyorlar. Araştırmacılar, çocukları diğer çocuklara yanıt vermeye neyin ittiğini, bebeklerin el-göz koordinasyonunu nasıl sağladığını ve çocukların kaygan ayakkabılar gibi değişikliklere nasıl uyum sağladığını anlamaya çalışıyor. Göz takip sistemiyle edinilen bulgular bebeklerin gördüklerini anlama ve harekete geçme konusunda sanılandan daha yetenekli olabileceğini gösteriyor. New York Üniversitesi'nden gelişim psikolojisi dalında doktora adayı John Franchak, "Önlerindeki engele ya da annelerinin yüzlerine ani bakışları, istedikleri bilgiyi elde etmek için ihtiyaç duydukları şey olabilir. Şaşırtıcı derecede becerikli görünüyorlar" diyor. New York Üniversitesi'nden bir diğer gelişim psikologu Karen Adolph, görmenin zahmetsizce yapılan bir eylem olmasına rağmen, her gün yaklaşık 150 bin hareket için iki ile dört arasında göz hareketi yaparak neye bakacağımızı seçtiğimizi söylüyor. Adolph, "Görme pasif değildir. Göz hareketlerimizi ellerimiz ve vücutlarımızla aktif olarak koordine ediyoruz" diyor. Dr. Adolph, Franchak ve meslektaşlarının kullandıkları göz takip sistemi, New York merkezli Positive Science şirketinin ABD Deniz Kuvvetleri Araştırmaları Laboratuarı'nın maddi desteğiyle son on yılda geliştirdiği cihazlara dayanıyor. Göz takip cihazları, araştırmacıların savaşçıların sahada kamufle edilmiş hedefleri nasıl gördüğü gibi şeyleri anlamalarına yardımcı olmak için geliştirildi. Positive Science'in kurucusu Jason Babcock, göz takip cihazlarını çocuklara uyarlamak amacıyla kameraları sabit tutmak için tamponlu saç bantları, elastik şapkalar ve cırtcırtlı kayışlar kullandı. Başlıklar sadece 45 gram ağırlığında. Teksas Üniversitesi'nden algı psikologu Mary Hayhoe, "Bunun güzel yanı, bebeklerin normal davranışları sırasında nasıl düşündüklerini anlamaya yardımcı olması. Baktıkları şeyler devam eden hareketleriyle ilgili olduğu için, göz hareketlerini takip etmek doğrudan kafalarından neler geçtiğini anlamayı sağlıyor" diyor. Renkli toplar, peluş oyuncaklar ve oyuncak arabalarla dolu bir odaya konulan 14 aylık bebekler üzerinde yapılan bir çalışmada araştırmacılar, engellerle karşılaşan bebeklerin, bu karşılaşmaların yaklaşık dörtte birinde engellere takılıp kalmak yerine yollarına devam ettiğini tespit etti. Franchak, "Yetişkinlerde engellere takılıp kalma oranı üçte birken, 4 ila 8 yaş arası çocuklarda bu oran yaklaşık yüzde 60. Bebeklerin engellere hiç bakmadan yanlarından geçebiliyor olması ise son derece kayda değer bir bulgu" diyor. Başlangıç aşamasındaki bu deneyler, göz takip cihazı takan çocuklarla ilgili neler öğrenebileceğimize dair ipuçları vermekle yetiniyor. Örneğin Dr. Hayhoe bebeklerin hangi yaşta biri bir top düşürdüğünde yere bakmaya başladığını öğrenmenin, çocukların hareketlerin sonucunu hangi yaşta tahmin edebildiği konusunu aydınlatabileceğini söylüyor ki bu bilişsel gelişimde önemli bir adım. Tulane Üniversitesi'nden gelişim psikologu Jeffrey Lockman, "Bu bulgular çocukların istedikleri bilgileri elde etmek için insanlara veya eşyalara uzun süre bakmak zorunda kalmayabileceğini gösteriyor" diyor. Dr. Adolph ekliyor: "Bu, hayal gücümüzle sınırlı olan soruları sormanın yepyeni bir yolu."