Tarihsel devirlerin nerede sona erip nerede başladığını içinde yaşarken anlamamız mümkün değil. 1300'lerin sonunda bir gün (belki de ilkbaharın ilk günlerinde) İtalya'nın Floransa kentinde birisinin uyanıp, "Bugün Rönesans başlıyor!" dediğini düşünmek hoş olurdu. Kimsenin böyle demediğinden emin olabiliriz, zira devirleri tarihçiler geriye dönüp bakarak tespit ediyorlar. Aynısı jeolojik devirler için de geçerli. İnsanlar 11 bin 500 yıl önce, Pleistosen sona erip Holosen başladığında vardı. Jeolojik devirleri gösteren jeolojik zaman cetveli modern şeklini ancak 19'uncu asırda almaya başladı. Bugün bil imci ler arasında Holosen'in de sona erip adına Antroposen denilen yeni bir çağın başladığına dair ciddi tartışmalar yapılıyor. Kavram ilk kez 2000 yılında, ozon tabakasını etkileyen kimyasal mekanizmalara yönelik çalışmalarıyla Nobel Ödülü'nü paylaşan Paul Crutzen tarafından kullanıldı. Kraliyet Bilim Cemiyeti, Philosophical Transactions dergisinin son sayılarından birini Antroposen'e ayırdı. O sayıda yayınlanan yazılardan birine göre, isim "Yeryüzü'ndeki çevresel değişimin boyutunun açık bir ifadesi". Bu, insan faaliyetinin binlerce yıl sonra buz çekirdeklerinde ve tortul kayalarda tespit edilebilecek "stratigrafik bir işaret" bıraktığı anlamına geliyor. Antroposen'in 1800'lerde Sanayi Devrimi'yle başladığına dair güçlü bir tez söz konusu. Bu dönemde dünya üzerinde, bilhassa atmosferin karbon içeriğini değiştirerek en derin tesiri yapmaya başladık. Diğer türler ait oldukları devrin fosil kalıntılarında gömülü. Hatta ammonitler ve kolsu ayaklılar gibi bazı türler, gömülü oldukları taş devirlerine dair birer kılavuz (veya gösterge fosil) görevi görüyor. Fakat faaliyetlerimizle bir jeolojik devri belirleyen yegâne tür biziz. Bu genellikle büyük buzlanmalar, tükenen nesiller ve uzaydan gelen maddelerin muazzam bir şiddetle çarpması sonucu gerçekleşen bir durumdu. İnsanlar kaçınılmaz olarak fosil kalıntılarının parçası olacak. Fakat Antroposen'in gerçek anlamı şu: Isınan bir atmosferden asitlenen okyanusların diplerine kadar, çevremize tam anlamıyla etki ediyoruz.