Çin'in insan hakları savunucularıyla onların avukatlarını taciz ettiği iyi biliniyor. Ama Pekin'in hukuka saygısızlığı bununla kalmıyor. Çin, ceza davalarındaki sanıkların avukatlarını gittikçe daha çok rahatsız ediyor ve hapsediyor. Sonuçta avukatların çoğu kanıt toplamaktan fazlasıyla korkar hale geldi. Li Zhuang Nisan ayında, müvekkilleri lehine kanıt uydurma iddiasıyla mahkemeye çıktı. Ian Johnson'ın The New York Times'ta yazdığına göre, Çin'de çoğu kişi Li'nin yolsuzluğa karşı mücadelesi nedeniyle bir komploya uğradığına inanıyor. Savcılar üç gün sonra, muhtemelen davanın bu kadar dikkat çekmesi nedeniyle suçlamaları geri çekti. Ancak Li benzer bir uydurma suçtan daha önce aldığı cezadan dolayı hâlâ hapiste. Çin'deki ceza avukatları uzun süredir "Üç Sorun"dan söz ediyor: Müvekkillerle görüşme, davalarla ilgili kanıt toplama ve savcıların topladığı kanıtları inceleme konularındaki zorluklar. Artık bu ifade, işlerini yapmanın ne kadar zor olduğunu anlatmakta kullanılıyor. Avukatlar özellikle, savcılara avukatları korkutmak ve savunmayı engellemek için sınırsız yetki veren Çin Ceza Kanunu'nun 306'ncı maddesine (Büyük Sopa 306) dikkat çekiyor. Li gibi kanıt uydurmak ve bir tanığı ifade değiştirmeye zorlamakla suçlanan avukatlar, gözaltına alınıp tutuklanarak yalancı şahitlikten yargılanabiliyor. Çin hukuk sistemini inceleyen Sida Liu ve Terence Halliday, yüzlerce savunma avukatının "Büyük Sopa 306" kapsamında yargılandığını tahmin ediyor. Araştırmacılara göre, "avukatların büyük çoğunluğunun ceza davalarında kendi kanıtlarını toplamamasının nedeni" bu. Müvekkillerini savunmak için kanıt toplamayan avukatlar, devletin gücünü adilce uygulamasını sağlayan önemli bir araçtan yoksun kalıyor. Çin, avukatların işlerini yapma hakkını garanti etmezse hukukun üstünlüğü konusunda ciddi olduğunu iddia edemez.