MADRİD -Rosalia Efigenia Guamán, İspanya'da yaşayan 540 bin Ekvadorlu göçmenden biri. Ülkesinin en büyük özel bankası Banco Pichincha'nın İspanya'da da faaliyete başladığını duyunca çok sevindi. Ülkesindeyken aynı bankanın müşterisi olan Guamán, hem kat görevlisi ve garson olarak kazandığı dövizi artık vatanına daha ucuz gönderebilecek, hem de hayat sigortası yaptırabilecekti. "Burada başıma kötü bir şey gelirse, elimdekilerin Ekvador'daki anneme gideceğini bilmek içimi çok rahatlatıyor" diyor Guamán. Pichincha, İspanya'da ticari bankacılık yapma ruhsatını 2010 baharında aldı, yani tam da Yunanistan'ın euro bölgesindeki ilk kurtarma paketine ihtiyaç duyduğu bir sırada. Bu gelişmeler İspanya'yı ve İspanyol bankacılık sektörünü de güç durumda bırakan bir borç krizine yol açmıştı. Pichincha'nın İspanya'daki faaliyetleri o günden bu yana beklentilerinin de ötesinde büyüdü. Nasıl mı? Dünyada başka şirketlerin de yapmaya çalıştığı bir teknikle, yani evden uzaktaki sadık müşterilerine yakınlık duygusu satarak. Üstelik zamanlama da iyiydi. Çünkü Latin Amerikalı müşterileri çekmeye çalışan İspanyol bankaları, euro bölgesindeki mal i kriz yüzünden temel faaliyet alanlarının dışındaki aktivitelerinden çekilmeye başlamışlardı. P i c h i n c h a' n ı n İ s p a n y a operasyonlarının başında olan Jorge Ignacio Marchán Riera, "Kriz, müşteri bakımından hedef aldığımız kesimde bir boşluk bırakarak bizim için rekabeti kolaylaştırdı" diyor. Marchán, bankasının İspanya'daki kâr hedefinin bu yıl, planlanandan iki yıl önce tutturulacağını belirtiyor. Bankanın İspanya'da yönettiği varlık toplamı 2010'da 27 milyon eurodan 2011 sonunda 63 milyon euroya çıktı. Üstelik İspanyol bankalarının çoğu müşteri ağını daraltırken Marchán, ülke çapındaki şube sayısını yıl sonuna kadar 12'den "en az" 20'ye çıkarmak istediğini ifade ediyor. Fakat acaba Pichincha, kıraç bir bankacılık ortamında iyi zamanlanmış küçük bir başarı öyküsünden daha ileri geçebilir mi? Şimdilik bunun cevabı bilinmiyor. İspanyol işletme okulu IESE'den Finans Yönetimi Profesörü Javier Santomá, "Pichincha'nın başarısı biraz da sıfırdan başlamasından ve bankaların biriktire geldiği batık kredilere sahip olmamasından kaynaklanıyor. Banka için asıl sınav borç vermek değil, zamanı geldiğinde verilen borcu geri almaktır" diyor. Öte yandan, göçmenlere bankacılık hizmetinin geleceği parlak görünüyor. Dünyada göçün artarak sürmesi bekleniyor. Bu da, Pichincha örneğinde olduğu, gelişmekte olan ülkelerden yurt dışına açılan ve anavatana döviz yollayan göçmenlere hizmet eden mali kurumların işine yarayacak. Geçen yıl kalkınmakta olan ülkelere gönderilen işçi dövizleri yüzde 8 artarak 351 milyar dolara ulaştı. Dünya Bankası'nın Aralık'ta yayınladığı bir rapora göre bu tutar 2014 yılında 441 milyar doları bulabilir. Dünya Bankası , İspanya'dan gönderilen paranın "nispeten sağlıklı" olduğunu ve geçen yılın ilk yarısında yüzde 15 arttığını belirtiyor. Bunu da "göçmenlerin yurda döviz gönderebilmek için tasarruflarından, hatta tüketimden kesinti yapmalarına ve belki de temelli bir dönüşe hazırlanmalarına" bağlıyor. İspanya neredeyse yüzde 23'lük bir işsizlik oranıyla mücadele ederken yalnızca birkaç bin Ekvaodorlu ülkesine döndü. Ekvador'un ulusal göç dairesi Senami'ye göre, geçen yılın ikinci yarısında 2 bin 794 kayıtlı Ekvadorlu, İspanya'dan yurda dönmek için devlet destekli bir yardım programından nasıl yararlanabilecekleri hakkında bilgi aldı. İspanya'nın göç istatistiklerine göre de kayıtlı Ekvadorluların sayısı son iki yılda 35 bin azaldı. Fakat bu sayı, Guamán gibi, İspanyol vatandaşlığına geçip listeden düşenleri de kapsıyor. Latin Amerikalı göçmenlerin hedef listesinde ABD açık ara farkla birinci. Onu takip eden İspanya, Dünya Bankası'na göre, her yıl 10 Latin Amerikalı göçmenden birini alıyor. İspanya son on yılda toplam beş milyon kadar Latin Amerikalı göçmeni kayıt altına aldı ve bu sayı nüfusunun yüzde 12'sine karşılık geliyor. Ülkedeki en büyük Latin Amerikalı topluluğunu Ekvadorlular oluşturuyor. Ekvador 1999'da ağır bir ekonomik kriz yaşamış ve para birimi sucre yüzde 70 değer kaybedip ülke dış borç ödenemez hale gelince birçok Ekvadorlu çareyi göç etmekte bulmuştu. Üstelik tam da İspanya'daki inşaat patlamasının yaşandığı sıralardı. İspanya'daki inşaat patlaması sonra gelecek ekonomik krizin en temel göstergesi olarak görülüyoır. Pichincha'nın müşteri çekme yöntemine gelince; banka ne Ekvador'a yapılan, ne de Peru ve Kolombiya gibi faaliyet gösterdiği diğer ülkelere yapılan döviz havalelerinden bir ücret almıyor. Marchán, "Bildim bileli kriz halinde olan bir ülkeden geliyorum ben. O yüzden şu an İspanya'da olanlar karşısında kendimizi çaresiz hissetmiyoruz" diyor.
RAPHAEL MINDER
