NUUK, Grönland - Kuzey Kutbu'nda buzlar rekor bir hızla eriyor. Eridikçe de dünyanın süper güçleri, eskiden çorak topraklar gözüyle bakılan bu ücra yerlerde siyasi ve ekonomik nüfuz edinmek için birbiriyle yarışıyor. Sebebine gelince, iklim değişikliğinin etkisiyle hem kutup bölgesinde yeni deniz yolları açılıyor, hem de geniş petrol, doğalgaz ve mineral kaynaklarını değerlendirmek giderek kolaylaşıyor. Uzmanlar bu soğuk bölgede Çin'in bu yıl çok daha aktif bir tutum takındığını ve Batılı güçleri telaşlandırdığını aktarıyor. ABD, Rusya ve bazı AB ülkelerinin Kuzey Kutbu'nda kendi bölgeleri var, ancak bundan yoksun olan Çin, zenginliğini ve diplomatik ağırlığını kullanarak yine de bir yer edinmeye çalışıyor. Avustralya'nın Sydney kentindeki Lowy Uluslararası Pol itikalar Enstitüsü'nde Doğu Asya programının direktörlüğünü yapan Linda Jakobson, "Çin'in dış politika önceliklerinde Kuzey Kutbu son iki yıldır hızla üst sıralara yükseldi" diyerek bu gerçeğe dikkat çekiyor. Çin Kuzey Kutbu üstünden ilk gemisini Ağustos'ta Avrupa'ya gönderdi. Bu arada, sekiz Kuzey Kutbu ülkesinden oluşup bölge için politikalar geliştiren gevşek yapıdaki uluslararası Kuzey Kutbu Konseyi'ne daimi gözlemci olarak kabul edilmek için yoğun lobi faaliyetleri sürdürüyor. Kendisini "Kuzey Kutbu'na yakın ülke" olarak nitelendiren Çin, resmi Devlet Okyanus İdaresi'nin sözleriyle, bölgenin "tüm insanlığın ortak mirası" olduğunu savunuyor. Çin, konseyde bir statü edinmek ve Kuzey Kutbu ülkeleriyle ilişkileri ilerletmek için bu yaz bakanlarını Danimarka, İsveç ve İzlanda'ya göndererek cazip ticari anlaşmalar önerdi. Üst düzey diplomatlar da Çinli şirketlerin gelişen madencilik sektörüne yatırım yaptığı Grönland'ı ziyaret etti ve Çinli çalışma ekiplerinin kabul edilmesini teklif etti. Özellikle Batılı ülkeler, Çin'in bu seyrek nüfuslu yoksul adaya kur yapmasından rahatsız. Danimarka Krallığı içinde özerk bir devlet olan Grönland'daki buz örtüsünün küçülmesi bazı önemli maden rezervlerini açığa çıkardı ve bunlar arasında cep telefonu, askeri güdüm sistemleri ve benzeri teknolojilerde kullanılan nadir toprak metalleri de var. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani Haziran'da apar topar Grönland'a gitmiş, nadir toprak metallerinde Çin'e imtiyazlar verilmemesi karşılığında yüzlerce milyon dolarlık kalkınma yardımı önermişti. S on 1 8 ayda ABD D ışişleri Bakanı H illary R odham C linton v e Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak da buraya ilk ziyaretlerini gerçekleştirdiler. Grönland Başbakan Yardımcısı Jens B. Frederiksen, "Birkaç yıl öncesinden çok daha farklı bir muamele görüyoruz. Artık onlara verecek bir şeylerimiz olduğu için bizimle birdenbire ilgilenmeye başladıklarının farkındayız, yoksa İnuitlerin kara kaşına, kara gözüne hayran olduklarından değil" diyor. Çinlilerin ısınan bölgedeki etkinliği aslında dış ülkelerin ilgisiyle benzerlik taşıyor. Son üç yılda AB, Japonya ve Güney Kore de Kuzey Kutbu Konseyi'nde daimi gözlemcilik için başvurdu. Konseyin İsveç temsilcisi ve dönem başkanı Gustaf Lind, "Bir platform olmaktan çıkıp karar mercii haline geldik" diyor. Kutuptaki kaynakların şimdilik çok azı değerlendiriliyor. Grönland'da halen b ir m aden f aal, ancak 1 00 y eni madencilik alanı belirlenmiş durumda. Bu yaz ada yüzeyindeki buz örtüsünün yüzde 97'i erime noktasına geldi. Bilim insanları da böyle giderse 2020'ye kadar kutup sularında yazları hiç buz kalmayabileceğini belirtiyor. Da n ima rka'daki Aa rhus Üniversitesi'nde Grönland Ekosistem İzleme programını yöneten Dr. Morten Rasch, "Hiçbir bilimsel modelin öngöremediği kadar hızlı bir erime var" diyor. Kuzey Kutbu'nun statüsü BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'nce belirlenmiş. Buna göre Kuzey Kutbu ülkeleri kendi anakaralarından 200 deniz mili kadar açığa uzanan münhasır ekonomik bölgelere sahipler; bunun ilerisindeki deniz dibi kaynakları da kıta sahanlığı içinde kaldığı sürece yine onlara ait. En kuzeydeki Kuzey Buz Denizi hiçbir ülkeye ait değil. Şimdiyse kesin sınırlara hiçbir zaman ihtiyaç duymayan bir yerde büyük ülkeler aralarında çekişmeye başladı. Kopenhag'daki Bech Bruun hukuk firmasının Çin masası şefi Soren Meisling, Grönland'da değerli taş ve minerallerde ihtisaslaşan küçük maden arama şirketleri bulunduğunu, faaliyetlerini geliştirmeleri için büyük Çinli firmaların onları finanse ettiğini ve onların birçoğunun kendi müşterisi olduğunu aktarıyor. British Columbia Üniversitesi'nden siyaset ve hukuk profesörü Michael Byers da NATO üyeleriyle dolu olan bir bölgede Çinlilerin hak ihlalinde bulunacağına pek ihtimal vermiyor. "Dünyanın başka yerlerindeki Çin dış politikasıyla ilgili kaygılarım var, ama Kuzey Kutbu'nda sorumlu davranıyorlar. Bölgeden para kazanmak istiyorlar, hepsi bu" diyor Byers.
ELISABETH ROSENTHAL